Ankara Tüm Emlakçılar Esnaf Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam gayrimenkul fiyatlarında yaşanan yükseliş sonrası fiyatlarda düşüş yaşanma ihtimaline ilişkin konuştu. Konut satışlarının neredeyse durma noktasına geldiği ve birçok firmanın bundan dolayı iflasın eşiğinde olduğunu ifade eden Akçam, konut piyasasını manipüle etmeye çalışanların olduğuna dikkat çekti. Akçam, tüm yaşananlardan sonra gayrimenkul fiyatları yüzde 50 düşer (mi) dedi.

ATEM Başkanı Hakan Akçam gayrimenkul piyasasında yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gayrimenkulde yaşanan fiyat artışı için uzmanların çoğunlukla maliyetlerde yaşanan artışı işaret ettiğini hatırlatan Akçam, “Uzmanlar tarafından konut fiyatlarındaki artışın nedeni doların yükselişine bağlanıyor. Fakat son 3 yıla baktığımızda doların yükselişi ile gayrimenkulün yükselişi arasında uçurum olduğunu görüyoruz” dedi.

“AVRUPA’DAKİ İŞÇİLİK TÜRKİYE’DEN DAHA PAHALI”

Akçam, “Gayrimenkul fiyatlarında yaşanan artışın nedenlerini biz de son birkaç yıldır tekrar ediyoruz” ifadelerini kullanarak açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Konut fiyatlarında yaşanan artışın en önemli nedeninin ise maliyetlerde yaşanan artıştan kaynaklı olduğu birçok kişi tarafından tekrar ediliyor. Bu noktada Türkiye’nin inşaat maliyetleri ile Avrupa’nın inşaat maliyetlerini ve Türkiye’nin konut fiyatları ile Avrupa’nın konut fiyatlarını karşılaştırdığımızda açıkçası sonuç umduğumuzdan daha farklı oluyor. İşçilik maliyetini düşündüğümüzde Avrupa ile Türkiye arasında bir fark göremiyoruz. Hatta Avrupa’daki işçilik Türkiye’den daha pahalı. Öte yandan inşaatta kullanılan çimentoyu, demiri ise Avrupa, Amerika Türkiye’den ihraç ediyor. Buna rağmen Türkiye’deki ev fiyatları Avrupa’nın, Amerika’nın evlerinden daha pahalı. Ne oldu da Türkiye’deki normal tüketici ev alamaz duruma geldi?”

“DOLARIN ARTIŞI İLE KONUT FİYATLARININ ARTIŞI AYNI ORANDA GERÇEKLEŞMEDİ”

“Konut maliyetleri arttı ve bir noktada doların seyrine göre arttı” diyen Akçam şunlara dikkat çekti: “Aslına bakarsanız Avrupa’daki yatırımcı euro ile binasını inşa ederken, Amerika’daki ve Türkiye’deki yatırımcı da dolarla binasını inşa eder. Çünkü dolar bir noktada rezervdir. Fakat Amerika ile Türkiye arasında uçurumlar vardır. Bir örnekle açıklamak gerekirse 2021 yılının başlarında dolar 7 liralarda seyrediyorken Ankara’da 2+1 ya da 3+1, hemen hemen 90-100 metrekare civarındaki bir daire 250 bin ila 300 bin arasında bir fiyata alınabiliyordu. Ekonomide yaşanan gelişmelerden dolayı son süreçte ise dolar 30 lirayı geçti. Yani o günden bu güne dolar 4 katından fazla arttı. 2021 yılında 300 bin olan daire ise 2024 yılında 4 milyon civarında satılmaya başladı. Yani dolar o günden bu güne 4 kat artarken ev fiyatları 10 kattan fazla arttı. Evet sürekli maliyetler arttı, konut fiyatları da buna paralel olarak arttı diyoruz. Fakat aynı zamanda doların artış hızıyla konut fiyatlarının artış hızının paralellik göstermesini bekliyoruz. Sonuca bakınca öyle gözükmüyor. Son süreçte ise bundan dolayı konut satışları durma noktasına geldi diyebiliriz.”

“KONUT FİYATLARINDAKİ ARTIŞ NORMALLEŞTİRİLMEK İSTENİYOR”

Akçam, maliyetler arttı denilerek konut fiyatlarındaki artışın normalleştirilmek istendiğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Halbuki az önce de ifade ettiğimiz gibi yurtdışındaki işçilik maliyetleri ile Türkiye’nin işçilik maliyetleri arasında bir fark gözükmüyor. Diğer yandan inşaatta kullanılan çimento ile demiri ise yurtdışına biz ihraç ediyoruz. Peki ne oluyor da maliyetler artıyor ve konut fiyatları bizlerin dahi hayal edemeyeceği noktaya geliyor? Buradan ise konut fiyatlarını manipüle etmeye çalışan yatırımcıların piyasada cirit attığı sonucu ortaya çıkıyor. Son süreçte onlar da gördü ki iflasın eşiğine geldiler. Bu noktada ise olan tek hayali ev sahibi olmak isteyen tüketicilerle işini doğru bir şekilde yapan emlak danışmanlarına oluyor. Ben inanıyorum ki devletimiz piyasayı manipüle edenlerden bunun hesabını soracaktır.”

CEVAP VER