Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yılın üçüncü ya da dördüncü çeyreğinde zorunlu afet sigortası getirmek istediklerini belirtti. Ankara Tüm Emlakçılar Esnaf Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam ise Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamalarını değerlendirdi. Zorunlu Deprem Sigortası’nın yetersiz kaldığını ifade eden Akçam kapsamının elbette ki genişletilmesi gerektiğini söyledi. Bu noktada zorunlu afet sigortasına destek olduklarını ifade eden Akçam, sigortanın maliyetinin düşük olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

ATEM Başkanı Hakan Akçam, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarını değerlendirdi. 2024’te yürürlüğe konulması beklenen zorunlu afet sigortasını desteklediklerini söyleyen Akçam, “Ülkemiz ne yazık ki deprem ülkesi. 6 Şubat’ta büyük bir felaket yaşadık ve hala yaralar sarılmadı. Uzun süredir İstanbul’da da deprem beklendiği söyleniyor. Alınan önlemlerin arasına zorunlu afet sigortası da mutlaka eklenmeli” dedi.

“DEPREMİN YIKICI YÜZÜNÜ 2023’TE YİNE GÖRDÜK”

1999 yaşanan depremden sonra zorunlu deprem sigortasının hayata geçtiğini hatırlatan Akçam, “1999’da yaşadığımız deprem gerçekle yüzleşmemize neden oldu ve zorunlu deprem sigortası hayata geçti. 2023’te yaşandığımız deprem ise bize yine bir gerçeği hatırlattı. 6 Şubat 2023’ten bu yana da hala yaralar sarılmaya çalışılıyor. Ülkemiz konumu gereği deprem ülkesi. Bizim de bu gerçeklikle yaşayarak devletçe önlemlerimizi almamız gerekiyor. Bu hususta Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek de zorunlu afet sigortasının 2024’te yürürlüğe gireceğini ifade etti. Depremle mücadelede alınacak bütün önlemlerin ve yürürlüğe girecek yeniliklerin arkasındayız. Çünkü biz geçen yıl depremin yıkıcı yüzüyle bir kez daha karşı karşıya kaldık” dedi.

Yürürlükte olan deprem sigortasının kapsamının çok dar olduğuna vurgu yapan Akçam, “DASK şu an için sadece binaları kapsıyor. Deprem ve afetlere açık bir ülke olduğumuz için zorunlu deprem sigortasının kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamalarına göre eğer afet sigortası yürürlüğe girerse bu noktada bütün diğer riskleri de sigorta kapsamış olacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de konut sektörünün her geçen gün daha da büyüdüğüne ve Türkiye ekonomisinin önemli bir kısmını oluşturduğuna değinen Akçam, “Her geçen gün Türkiye’de konut sayısı artıyor. Fakat yapılan konutların ne kadarı depreme dayanaklı hep akılda soru işareti olarak kalıyor. Bunun için binaların tasarımlarının depreme dayanıklı olması ilk koşul olmalıdır. Çünkü az önce de bahsettiğim gibi Türkiye büyük bir oranda deprem ülkesi ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Zorunlu afet sigortası gibi yeni uygulamaların da bu gerçekliği destekleyeceğine inanıyoruz. Bunu yaparken de Türkiye’deki bütün vatandaşların ödeyebileceği şekilde düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani maliyet düşük tutulmalı ki vatandaşlarımız öderken zorluk yaşamasın” diyerek sözlerini sonlandırdı.

CEVAP VER