AK Parti Erzurum İl Danışma Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde oynanan oyunun, ülkemizi Orta Doğu coğrafyasından tümüyle tecrit etmenin yanında, daha büyük darbeler için kuşatma projesi olduğunu vurgulayarak, “Kuzey Irak’taki referandum oyununun da aynı projenin bir parçası olduğu çok açıktır. Biz, ne Suriye’de, ne de Irak’ta, ülkemize doğrudan düşmanlık yapmayan, saldırmayan hiçbir gruba ve kesime tavır almadık; tam tersine elimizden gelen her türlü yardımı yaptık” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da AK Parti İl Danışma Toplantısı’na katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında en son 16 Nisan halk oylaması öncesinde Erzurum’a geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum’un, 800 bine yaklaşan nüfusu ve eğitim için bünyesinde barındırdığı 300 bine yakın öğrencisiyle, bölgenin en önemli cazibe merkezi olduğunu kaydetti.

“ERZURUM TARİH BOYUNCA ÖNCÜ BİR ŞEHİR OLDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kış sporları alanında yapılan yatırımlarla Erzurum’a yeni bir gelişim mecrası açtıklarını belirterek, bugün açılışını gerçekleştireceği yatırımları Erzurum’a kazandıran Büyükşehir Belediyesi ve MNG firması yetkililerinin tebrik etti. Erzurum’un tarih boyunca hep ya kurucu olmuş, ya da kuruluşların öncülüğünü, liderliğini, taşıyıcılığını yapmış bir şehir olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan yaklaşık 100 yıl önce, ülkemizin başında kara bulutların dolaştığı dönemde Erzurum’dan yükselen bir ses, tüm milletimize ümit vermiş, yeniden mücadeleye girişme azmi aşılamıştır. Erzurum Kongresi’nde bir araya gelen doğu illeri delegeleri, yayımladıkları bildiride; ‘Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz’ diye haykırdılar. Bu bildirideki en kritik ifadelerden biri de ‘Manda ve himaye kabul olunamaz’ iradesidir. ‘Millî iradeyi hâkim kılmak esastır’ ilkesinin İstiklal Harbimizin ruhuna derç edildiği yer de yine Erzurum’dur” dedi.

Bu kavramların ve yaklaşımların hepsinin, şu anda Türkiye olarak verdiğimiz mücadelede mündemiç olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek sembolleştirilen yeni kurtuluş mücadelesinin ruhunun, Erzurum’da çizilen çerçeveyle aynı olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abhaza’sıyla, Roman’ıyla, Arnavut’uyla, Boşnak’ıyla 80 milyon tek milletiz. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalamayacaklar, öyleyse biz bu mücadeleye dört elle sarılacağız” dedi.

“MESELE; HEPİMİZİN ORTAK GELECEĞİ”

Konuşmasının devamında, terörle mücadelede gelinen başarılı noktaya dikkat çekerek, tek terörist kalmayıncaya kadar mücadelenin sürdürüleceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan geri adım atmak yok. Zira benim milletimin huzurun kaçırmaya kimsenin hak ve salahiyeti yoktur” dedi.

Bundan sonra yeni ve diğerlerinden çok daha önemli bir mücadeleye hazırlandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında ardı ardına yapılacak seçimlerin, ülkemizin bir sonraki asrının belirleyeceğini vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tıpkı Erzurum Kongresi’nin, düşmanı topraklarımızdan attığımız büyük zaferle ve ardından ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizle sonuçlanması gibi, 2019’daki başarımız da, ülkemizi 2023 hedeflerine taşımakla kalmayacak, 2053 ve 2071 vizyonlarımızın önünü açacaktır. Milletimize, meselenin AK Parti meselesi olmadığını, meselenin Tayyip Erdoğan meselesi olmadığını; meselenin hepsinin üzerinde bir Türkiye meselesi, Türk Milleti meselesi, hepimizin ortak geleceği meselesi olduğunu çok iyi şekilde anlatmalıyız. Eğer önümüzdeki kritik dönemi ülkemizi bir üst lige yükselterek geride bırakırsak, hepimiz kazanacağız. Tam tersi bir durum ortaya çıkarsa da, kaybeden yine hepimiz olacağız. Şunu unutmayın: AK Parti kazanırsa Türkiye kazanır, bunu böyle biliniz. Yine şunu şöyle bilin: AK Parti kaybederse tüm Türkiye kaybeder.”

Ülkemizde, ‘AK Parti ve Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın’ gibi hastalıklı bir zihniyetin içinde olanlar bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların belki sayıları azdır, ama etrafa yaydıkları cüruf, sebep oldukları kötü koku çok fazladır. Biz milletimize doğruları, hakikatleri, gerçekleri en iyi şekilde anlatacağız ki, bu hastalıklı zihniyetin zararlarını ortadan kaldırabilelim. Şimdiden kolları sıvayıp çalışmaya başlayarak, sokak sokak, ev ev, kapı kapı dolaşmalı, dokunmadık yürek, sıkmadık el bırakmamalıyız. Bu konuda sizlere güveniyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun” şeklinde konuştu.

“2023 TÜRKİYE’SİNİN ERZURUM’UNU İNŞA EDİYORUZ”

Erzurum’dan destek isterken, şehrin ihtiyaçları ve beklentilerini de ihmal etmediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yılda Erzurum’a yapılan hizmetleri geçmişle mukayese etmenin dahi mümkün olmadığını belirterek şunları söyledi: “Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, toplu konutta, tarımda, sporda ve diğer tüm alanlarda, adeta yepyeni bir Erzurum inşa ettik. Belediyelerimiz de, hayata geçirdikleri projeler ve hizmetlerle, Erzurum’un geleceğinin inşasında öncü bir rol üstlenmişlerdir. Şimdi şehrimizi hızlı tren ağına bağlayarak, inşası süren şehir hastanesiyle bölgesel bir sağlık merkezi hâline getirerek, tarımda olduğu kadar sanayide ve ticarette de önünü açacak projeleri teşvik ederek 2023 Türkiye’sinin Erzurum’unu inşa ediyoruz. Bakınız, bugün açılışını yaptığımız iki tesisten biri kamunun, diğeri özel sektörün… Kamunun tesisi 50 milyon liralık bir yatırım, özel sektörünki ise 400 milyon liralık bir yatırım. Karadeniz’in, Kafkasya’nın, İran’ın, Orta Asya’nın giriş ve çıkış kapısı olan bir konumda bulunan Erzurum’un önündeki potansiyel, acaba kaç şehrimize nasip olabilir? Eğer buna rağmen, Erzurum’da işsizimiz çok, ticaretimiz zayıf, sanayimiz cılız ise, dönüp kendimizi sorgulamalıyız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını devamında, “Tarihse tarih, stratejik konumsa stratejik konum, insan gücüyle insan gücü, altyapıysa altyapı; hiçbir eksik yok. Tek eksiğimiz, Erzurum’u ülkemizin en gelişmiş ilk 10 şehri arasına sokmayı başarma kararlılığı, azmi, dirayetidir. İnşallah, önümüzdeki dönemde bu konuda da çok önemli bir mesafe kat edeceğimize inanıyorum” dedi.

“AK PARTİ, KENDİNİ ÜLKESİNE VE MİLLETİNE ADAMIŞ SERDENGEÇTİLERİN PARTİSİDİR”

Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmelerin, Türkiye olarak bizi, her zamankinden çok daha dikkatli davranmaya, çok daha güçlü bir duruş sergilemeye mecbur bıraktığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi böylesine kritik bir dönemde yönetme sorumluluğunu üstlenmiş kadrolar olarak, önceliğimizin ülkemiz, milletimiz, devletimiz olduğunu asla unutmamalıyız” dedi. AK Parti’nin kendini ülkesinin ve milletinin istiklaline, istikbaline, birliğine, beraberliğine adamış serdengeçtilerin partisi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece kendi ikbalinin hesabını yapanların, sadece çıkar kaygısıyla hareket edenlerin, sadece bireysel kariyeri için mücadele edenlerin bu partide yeri yoktur” şeklinde konuştu.

“KUZEY IRAK’TAKİ REFERANDUM DA OYUNUNUN BİR PARÇASI”

FETÖ ve PKK’yla yapılan mücadelede de görüldüğü üzere Türkiye’nin tehlikelere açık bir şekilde yoluna devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte partimizin içine kadar sızabilen FETÖ ihanet çetesinin, kimi şehirlerimizi çukurlarla bölmeye teşebbüs eden PKK’nın ülkemize verdiği zararı, inanın bana, dışarıdan gelen hiçbir ordu veremezdi” dedi.

Suriye’nin kuzeyinde oynanan oyunun, ülkemizi Orta Doğu coğrafyasından tümüyle tecrit etmenin yanında, daha büyük darbeler için kuşatma projesi olduğunu çok iyi bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuzey Irak’taki referandum oyununun da aynı projenin bir parçası olduğu çok açıktır. Biz, ne Suriye’de, ne de Irak’ta, ülkemize doğrudan düşmanlık yapmayan, saldırmayan hiçbir gruba ve kesime tavır almadık; tam tersine elimizden gelen her türlü yardımı yaptık. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine, bu ülkeye yapılan ilk müdahaleden beri en büyük desteği Türkiye olarak biz verdik. Yeri geldi, canlarını kurtarabilmeleri için yüz binlercesine sınırlarımızı açtık. Yeri geldi, tüm kaynaklarının kesildiği anlarda elimizdeki imkânları kendileriyle paylaştık. Yeri geldi, maruz kaldıkları haksızlıklara karşı, dost olarak gördüğümüz ülkeleri karşımıza alma pahasına, yanlarında durduk. Bunların karşılığında onlardan hiçbir şey istemedik. Tek beklentimiz; ülkemizin hassasiyet gösterdiği konularda bize saygı duymaları, bize rağmen adımlar atmamalarıydı. Irak’ın toprak bütünlüğüne sahip çıkmalarıydı. Orada Arap kardeşlerimizle, Türkmen kardeşlerimizle bir olsunlar, beraber olsunlar, kendilerinden hep bunu istedik, ama yapmadılar.”

“KUZEY IRAK YÖNETİMİ BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEK”

“Ama madem artık şartlar değişmiştir, bizim kendilerine eskiden beri her türlü desteği verdiğimiz Kuzey Irak Yönetimi ülkemize rağmen bir adım atmıştır, öyleyse bunun bedelini ödeyecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselenin Kuzey Irak’taki Kürtlerin haklarıyla ilgisi olmadığını vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Buradan bir kez daha ifade ediyorum, bu meselenin Kuzey Irak’taki Kürtlerin halklarıyla alakası yoktur. Zira İsrail bayraklarıyla sokakta dolaşmak bizleri ciddi manada üzmüştür. Bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki, MOSSAD’la bu yönetimin geçmişi bir ve beraberdi. Şimdi o da artık bütün ekranlara düştü. Ne yaptığınızın farkında mısınız ya? Tek İsrail destekliyor, İsrail’den başka destekleyen var mı? Yok.”

Meselenin, Kuzey Irak’taki diğer kesimlerin; Arapların, Türkmenlerin, Ezidilerin, Keldanilerin, Süryanilerin haklarıyla ilgili olduğunu, bu bölgelerin uluslararası hukuka göre tartışmalı bölgeler olduğunu, Kerkük’ün de böyle bir bölge olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda biz komşu ülkeler, İran, Merkezi Yönetim ve Suriye tarafı olmak üzere hepsiyle irtibat hâlinde buradaki olumsuz gelişmelere, evet, hazır olduğumuzu bildirdik. Kuzey Irak Yönetiminin kendi kafasına göre çizdiği haritadaki pek çok yerleşim yerinde bu gelişmelere müsaade edemeyiz. Nüfus ve tapu binalarını yakarak, kendilerine tabi olmayanları baskıyla, şiddetle, adil ve hukuki olmayan yollarla göçe zorlayarak oluşturulan bir iklimde yapılan referandumu bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir” dedi.

“KUZEY IRAK’TA DEVLET KURULMUYOR, SÜREKLİ KANAYACAK BİR YARA AÇILIYOR”

Irak’ı ve Suriye’yi bölmek için her türlü oyunu sergileyen güçlerin, kendi ülkelerindeki birliği güçlendirmek amacıyla büyük bir gayret gösterdiklerini bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bağımsızlık başka bir şeydir, müstekbirlerin oyuncağı olmak başka bir şey. Kuzey Irak’ta, bağımsız bir devlet kurulmuyor, tam tersine birileri tarafından keyifle deşilecek sürekli kanayan bir yara açılıyor. Bu gerçeği görmezden gelmek, ne bize, ne Irak’taki Kürt kardeşlerimize, ne de diğer kesimlere hiçbir şey kazandırmaz. Kuzey Irak yönetiminin, Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimin, Arap, Türkmen kardeşlerimin, Keldani, Süryani, Ezidi, oradaki tüm dostlarımızın, Kuzey Irak Yönetimi’nin bu duygusal kararına ‘evet’ dememeleri gerekir. Bu rüyadan uyanmaları gerekir” uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda “AK Parti olarak, Cumhurbaşkanıyla, hükûmetiyle, teşkilatlarıyla, belediyeleriyle sımsıkı bir şekilde kenetlenerek, ülkemizi ve milletimizi bu kritik süreçten sağ-salim çıkarmakla mükellefiz” sözleriyle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.

Bunun için teşkilatlarda devam eden kongre sürecinden güçlenerek çıkmanın şart olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kongrelerdeki değişim, bayrak yarışındaki nöbet değişimi gibidir. Ayrılan arkadaşlarımız takımın bir parçası olduklarını unutmadan, her an bir başka görev üstlenmeye hazır olmalıdırlar. Yeni göreve gelen arkadaşlarımızdan beklentimiz ise, devraldıkları emanetin hakkını en iyi şekilde verecek çalışmayı ortaya koymalarıdır” dedi.

CEVAP VER