İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mohammad Cevad Zarif, İran’ın nükleer anlaşmaya sadakatle bağlı kalıp tam uyduğunu fakat ABD’nin payına düşeni yapmadığını söyledi.

New York’ta bulunan Zarif, CNN televizyonuna verdiği mülakatta, ABD’li 4 senatörün İran’ın nükleer anlaşmaya sadık kalmadığını iddiası ile ilgili, ‘’Nükleer müzakereleri sonucu Uluslararası Atom Enerjisi, anlaşmanın teknik yönünü denetleyen tek merci olarak kabul edildi ve Ajans bugüne kadar 7 kez İran’ın anlaşma çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirdiğini raporlarla onaylamıştır’’ dedi.

Zarif, Beyaz Sarayın Başkan Trump’ın G-20 gurubunda diğer ülkeleri İran ile ticaretten vazgeçirmeye çalıştığı bildirisine değinerek, “Bu sadece Kapsamlı Ortak Eylem Planının (KOEP) ruhuna aykırı davranmak değildir. KOEP’in kendisine de aykırıdır. ABD taahhütlerini yerine getirmeli’’ dedi.

Zarif, ‘’İran anlaşmayı uygulamıştır ve bu UAEK tarafından da onaylanmış ve UAEK anlaşmayı teknik yönden denetleyen tek kurumdur’’ dedi.

Zarif nükleer anlaşmanın İran’ın barışçıl nükleer faaliyetlerden alıkoymadığını ifade ederek, “Anlaşma açıktır. Anlaşma İran’ın zenginleştirme hakkını tanımakta. Zenginleştirme barışçıl hedefler içindir ve bu bilim İranlı bilim adamlarını çabası ile elde edilmiş ve bu İran’ın elinden alınamaz ve bunun için en iyi yol denetimdir’’ dedi.

“İran, anlaşma esnası ve öncesinde nükleer askeri programı olmadığını bildirmişti’’ diyen Zarif, “UAEK, İran nükleer programı askeri boyut iddialarının temelsiz olduğunu belirterek bunlara son vermeye karar verdi. Bana göre bazıları İran korkusu yaymak istiyorlar’’ dedi.

İran tarihinin açık olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Zarif, “İran kimyasal silahı kurbanı bir ülkedir fakat hiçbir zaman nükleer silah kullanmadı. İran hiç bir zaman kitle imha silahları yapımı yönünde hareket etmemiştir zira bu bizim ideolojimize terstir hatta bizim güvenliğimizi bile temin etmez. Bize göre bu silahlar güvenlik için bir tehdit oluşturmaktadır’’ dedi.

Zarif, İran’ın Suriye’deki politikası ile ilgili olarak, “Bizim Suriye, Irak, Afganistan ve diğer bölgelerle ilgili politikamız açıktır. Biz terörizm ve radikalizme karşıyız. Biz bu konuda devletlere yardım ediyoruz. Biz Taliban ve El Kaide’ye karşıydık, Erbil ve Bağdat’ın IŞİD’in eline düşmemesi için Irak hükümetinin yardımına geldik ve Suriye’de de bunu yaptık’’ dedi.

Suriye ile ilgili 4 maddelik önerisine değinen Zarif, bu önerinin daha sonra 2254 nolu BM Güvenlik Konseyi kararının temelini oluşturduğunu söyledi.

Zarif, Suriye ile ilgili realist olunması gerektiğini belirterek, ateşkesin sağlanması, insani yardımların yapılması, Milli birlik hükümeti, Anayasa’da reform ve halkın güçten pay alması ve seçimlerin oluşmasının kendi önerileri olduğunu, bunların güvenlik konseyi tarafından da bir kararla tespit edildiğini söyledi.

Zarif, Yemen’de sorunun askeri çatışma ile bitmeyeceğini, Suudi saldırıları öncesi saldırılarla olayın iki haftada biteceği iddia edildiğini fakat olayların iki yıldır devam ettiğini söyleyerek, Yemen’deki çatışmaların ateşkesin sağlanması, insani yardımların yapılması, müzakerelerin başlanması ve halkın istediği bir hükümetin oluşması ile son bulunacağını söyledi.

Zarif, İran’ın Irak ile ilgili politikasını açıklarken, “İran, Irak halkı için karar almamaktadır. Erbil IŞİD saldırılarına maruz kaldığı zaman Kürtler birçok ülkeden yardım istedi fakat İran onların yardımına koşan ilk ülkeydi. Eğer İran’ın yardımları olmasaydı Erbil ve Bağdat IŞİD’in eline geçerdi. Biz komşularımıza yardım etmekte en iyi yolu seçtik. Maalesef komşularımız başından beri yanlış yolu seçtiler. Onlar 8 yıllık savaş döneminde Saddam’ı İran aleyhine desteklediler. Onlar, Irak’ta IŞİD, El Kaide ve radikal unsurları desteklediler. Onlar kendi ektiklerini biçiyorlar. Halka yönelik İran’ın aldığı doğru kararların halk tarafından kabul görmesinden şikayet edilmemeli’’ dedi.

 

CEVAP VER