Azerbaycan Devletinin Kurucusu, Büyük Önder Haydar Aliyev’in bütün yaptıklarının amacı-Azerbaycan halkını tamamen, modern ve bütün anlam ve şekilleriyle, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün de ifade ettiği gibi, uygar bir sosyal toplum yapısına ulaştırmak olmuştur. Bu bakımdan Aliyev felsefesi ve ideası tarihi ehemmiyet taşıyor.
Aliyev’cilik devriminin gerçek yapısını anlayabilmek için bu nokta daima akılda tutulmalıdır. Halkımız ve yetişen yeni kuşak Azerbaycanlılar çok çalışmalılar; Haydar Aliyev zamanınkinden daha kuvvetli bir şekilde Aliyev devrimi ve ilkeleri vicdanına kök salmalı, yerleşmeli ve ileriye götürmeliler. Demokratik düzeni, Aliyevçilik siyasi kursunu – gözleri, kalpleri gibi korumalılar. Aliyev’in uyguladığı yeni modern devlet kuruculuğu ilkeleri onun zamanınkinden daha kuvvetli bir şekilde bugün yeni neslin, kuşağın dimağına kök salmış, yeşerip büyümektedir.
ALİYEV’CİLİĞİN DÜŞÜNCE VE FELSEFESİ
Haydar Aliyev’in, temelini sağlam pekiştirmiş devletçilik politikası hiçbir zaman ütopyaya dayanmadığı için, zamanın gelişen şartları ve ihtiyaçları karşısında değerini kaybetmeyecektir. Aksine her geçen gün, ay, yıl daha mükemmel bir uygulama alanına sahip olarak genişleyip, gelişmeye devam yolunu tutmuştur. Onun devletçilik devrimi yüzeyde tutmadığı ve mayasını-ruhların, bilincin ve vicdanların derinliğine attığı için eski (“beyler”in türettikleri anarşi sistemi, temel mayası belli olmayan iktidar sistemi) düşünceyi temelinden değiştirmiş ve toprak altında kalan zararlı köklerin temizlenmesini ise yeni kuşak Aliyev’cilik okulunun aydınlarına bırakmıştır.
Bugün Aliyev’cilik düşünce ve felsefesinin layıklı devamcısı, siyaset semasında parlayan yıldız sayılan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev, demokrasinin bütün unsurları, hürriyetin her çeşidi ve cinsinin bulunduğu Azerbaycan’da ustaca ve rahatça ülkeyi idare ediyor. Çünkü Aliyev felsefesi, Aliyev ideası her tartışmanın üzerinde tutulmuş ve her kes onun gölgesinde sığınmakta fayda görmektedir.
Buna göre diyoruz ki, Aliyev’in ikinci defa halk tarafından iktidara getirilmesi, demokratik, laik ve hukuk devletinin temelini sağlam şekilde zemine yerleştirmesi tarihi bir devrim olarak nitelik taşımaktadır. Bu nedenle Aliyev’in devletçilik mefkûresi bütün devrimlerden ayrı bir özellik taşımaktadır ve kendisine has bir orijine sahiptir, diyorum.
Haydar Aliyev böyle bir sistemi oturtmakla milletimiz, uluslararası genel mücadele yaşantı sebebi ve kuvvet sebebi olarak bilim ve bilim aracının ancak çağdaş uygarlıkta bulunabileceğini bir değişmez gerçek olarak ilke kabul etmiştir. Onun yapmış olduğu inkılâp, milletin egemenliği namına, halkın iyi yaşamak hakkını elde etmesi namına yapılmıştır.
AZERBAYCAN DEMOKRATİK VE HUKUK DEVLETİDİR
Zamanında devletçiliğin sağlam temelini merhum Haydar Aliyev yaratmış oldu. Bu gün onun siyasi felsefi kursu sağlam ellerdedir, diye biliriz. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi her yıl on binlerle yeni-yeni iş yerlerinin açılması bariz örnektir. Cumhurbaşkanımız, Sayın, İlham Aliyev cenapları Azerbaycan’da ekonomi yükselişinin yüksek hızla tırmanışını başarıyla temin ediyor. Yeni sanayi merkezleri, fabrikleri inşa ediliyor. Şimdi bütün dünyanın dikkati Azerbaycan’a dönmüştür Çünkü petrolden elde olunan gelirler halkın refahına, eğitimine, sağlığına nasıl aktarıldığının şahidi oluyorlar. Başka bir örneği Haydar Aliyev Vakfının yürüttüğü olağanüstü çalışmalardır. Şimdiye dek on binlerle okullarda tadilat yapılmış, yeniden inşa olunmuştu; binin üzerinde yeni hastaneler, Sağlık Merkezleri, çeşitli Tıp ocakları inşa edilmiştir, Parklar, abatlık çalışmaları yapılmıştır. Haydar Aliyev Vakfı eski kültür mirasımızın, muğam ve çağdaş musiki sanatının da tebliğinde müstesna rol oynuyor ve halkımızın sevimli bir Kurumu haline geldiğinin hepimiz şahidiyiz. Bütün bu çalışmalar Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, Haydar Aliyev Fondu’nun Başkanı, İSESKO ve UNESCO’nun Hoş Meramlı Sefiri, Mehriban Hanım Aliyeva üstün yeteneği sayesinde başarıyla gerçekleşiyor.
Azerbaycan’ın yakın gelecekte dünyanın en gelişmiş çağdaş ülkesi haline geleceğini hep birlikte görmekteyiz.
Haydar Aliyev’in uğurla gerçekleştirmiş olduğu devletçilik siyaseti bu gün İlham Aliyev tarafından ustaca yürütülüyor ve pekişmektedir.
İlham Aliyev gerçekten dünya siyaset semasında tanınan deha siyaset ustası Haydar Aliyev’in müdrik siyasi geleneğinin en layıklı devamcısıdır.
Azerbaycan halkı mutlu bir halktır, çünkü deha bir lideri vardır. Şimdi oraya bunu da eklemek isterim, evet biz mutlu bir milletiz, çünkü ikinci bir siyaset adamını da yaratmış olduk. Onun sayesinde Azerbaycan, XXII. yüz yılın en gelişmiş demokratik ülkesi olarak tarih yazacaktır.
ALİYEV’İN SİYASİ KURSUNUN LAYIKLI DEVAMCISI
Bu gün Sayın Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev’in sürdürdüğü politika ülkelerimizin, yani Azerbaycan ile Türkiye’nin bir birine daha da yakınlaşmasına, farklı alanlarda ilişkilerin gelişmesine destek oluyor. Sayın İlham Aliyev’in çok büyük başarıyla rehberlik ettiği Bakü-Tiflis-Ceyhan uluslararası petrol projesi ekonomik alanda ve dolayısıyla tüm alanlarda karşılıklı yardım ve dostluğumuzun parlak tecessümüdür. Buraya Bakü-Tiflis-Erzurum gaz kemeri ve Bakü-Tiflis-Kars demir yol projelerini inşası başarıyla bittiğini, yeni TANAP ve Şahdeniz projelerinin de hallini bulduğunu onurla söylemeliyiz. En son 44 günlük Vatan Savaşında topraklarımızın Vandal düşmanın pençesinden geri alınmasıyla Sayın İlham Aliyev dünya liderleri sıralarına yükselmiş oldu.
Dünyanın en genç ve başarılı siyaset adamı unvanını almış Sayın, İlham Aliyev, ekonomi yükselişi ve serbest Pazar siyaseti sayesinde Azerbaycan devletini dünyanın en gelişmiş ülkesi seviyesine götüreceğine güvencemiz sonsuzdur.
Rahmetlik Haydar Aliyev de bölgedeki ülkelerle, özellikle kardeş Türkiye başta olmakla Türk devletleri ve komşu Rusya ile sıcak ilişkilerin temelini atmış, bu gün bu ilişkiler pekişmektedir. Gerçekten de Türk devletleri kardeş ülkelerdir, bizim kan kardeşlerimizdir. Haydar Aliyev’in müdrik siyasetinin layıklı devamcısı İlham Aliyev’in de dev siyaset adamı olduğunu dünya devletleri liderleri de ifade ediyorlar.
Ana topraklarını geri aldık, fakat yedi İllerde, köy ve kasabalardaki evler yakılmış, yıkılmış, evlerdeki taşlar bile Ermenistan’a taşınmıştır. Bir milyonun üzerindeki kaçkın soydaşlarımız evlerine, ana topraklarına dönmeliler. Fakat evler yok ki? Sayın, İlham Aliyev, Şuşa’daki konuşmasında, “Bütün evleri yeniden inşa edeceğiz”, dedi. Ermeni teröristleri, Vandalları, tek bir sağlam ev bırakmamışlar, Allah kahretsin, diyorum. Otuz yıl topraklarımızı istismar ettiler, gittiklerinde evlerdeki mobilyaları, evin ahşaplarını tümünü sökmüşler, evleri de yakmışlar, tüm topraklarımızı minalamışlar…
Ulu Önder Haydar Aliyev sadece Azerbaycan’ın değil, gerçekten de tüm Kafkas’ın, bütün Türk Dünyasının manevi savunucusuydu; devamlı “bizler aynı milletiz…” kelimesini söylüyordu… Bu gerçekten de böyleydi.
Ulu Önder, Haydar Aliyev onurlu insandı, kavga etmeyi iyi biliyordu, taviz vermekten ise hiç kaçınıyordu. O muhteşem bir simaydı, böyle şahsiyetlere tarihte az rastlanır.
Sadece bizim için değil elbette, bütün Kafkas’ın şerefini koruyan tarihi bir şahsiyet olduğunu dünya siyaset adamları söylüyorlar. Haydar Aliyev Azerbaycan’ın sağlam devletçilik strüktürünü yarattı, uluslararası arenada kendi sözünü söyleye bilen, güçlü ekonomisi olan devlete erişmesi yönünde müstesna hizmetler göstermiş ender lider olmuştur…
Onun akıllı, müdrik, uzak görenliği sayesinde Azerbaycan Devletinin adı dünyanın en gelişmiş ve yükselmiş devletlerin siyasi ve ekonomi partnöru gibi uluslararası alanda tanınıyor. Bunu önderimiz Haydar Aliyev yapmış oldu. Allah rahmet etsin. Nur içinde yatsın!
Amin!
