Mardin’de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti devleti, 80 milyon vatandaşımızın tamamının devletidir. Devletimiz meseleleri konuşarak, görüşerek, kimsenin burnu kanamadan çözmek için uzattığı eli ısıranların başını ezmeye muktedirdir. Nitekim çukur eylemlerini başlatan terör örgütünü açtığı çukurlara gömerek bu gücünü göstermiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin’de yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Parkı’nda düzenlenen ve vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşen törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, törene katılanların Regaip Kandilini kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Regaip Kandili mübarek üç aylar boyunca yaşayacağımız manevi ziyafetin adeta habercisidir. Bu mübarek gecenin Suriye’deki, Irak’taki, Libya’daki, Türkistan’daki, Güneydoğu Asya’daki kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm Müslümanların kurtuluşuna, huzuruna, esenliğine vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum” dedi.

“MARDİN, GÜZELLİKLERİN ŞEHRİ OLARAK YOLUNA DEVAM ETMELİ”

Mardin’i kardeşliğin, hoşgörünün, estetiğin dostluğun, muhabbetin, bereketin şehri olarak niteleyen ve Mardin’i görmeyenin Türkiye’yi tam olarak görmüş sayılmayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu güzellikleri görmek isteyen herkese Mardin’in kollarının da gönlünün de açık olduğunu söyledi ve “Mardin, acıların, gözyaşlarının, yıkımların değil, güzelliklerin şehri olarak yoluna devam etmelidir. Eğer bugün tek başına Mardin’e yılda en az 10 milyon turist gelmiyorsa, Mardinli kardeşlerimiz bu bereketten istifade edemiyorsa, bunun nedeni terördür, suçlusu da bölücü terör örgütüdür. Hep söylüyorum; terörün olduğu yere ne yatırımcı gelir, ne de turist gelir” diye konuştu.

Mardin, tarihî misyonuna uygun şekilde huzurun ve kardeşliğin başkenti hâline getirildiğinde birkaç yılda şehrin çehresinin değişeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şöyle seslendi: “Milletimizi birbirine düşürmek isteyenlere cevabımızı 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek veriyor muyuz? Türkiye’nin ve Mardin’in önünü kesmek isteyenlere cevabımızı 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek veriyor muyuz? Mezopotamya’yı tarihî zenginliklerinden kopartıp çukurlara gömmek isteyenlere cevabımızı 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek veriyor muyuz?”

“14 YILDA TÜRKİYE’Yİ ÜÇ KAT BÜYÜTTÜK”

Bölücü terör örgütünün çukur ve hendek eylemlerine işaret ederek, şehir halkının bu zulmü hak etmediğini vurgulayan ve vatandaşlardan 16 Nisan’da bunun hesabını sormaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; dünyada pek çok kişinin kitaplardan okuduğu değişim sancılarını bizzat yaşamış bir ülke olduğunu ifade etti ve şunları ekledi: “Hiç uzağa gitmeye gerek yok, şöyle 1990’lı yılları bir gözümüzün önüne getirelim. Türkiye siyasi ve ekonomik krizlerin pençesinde kıvranırken yaşadığımız acıları bir hatırlayalım. Hükûmetlerin zayıflığı yüzünden yaşadığımız 1994 krizini, Cumhurbaşkanı ile Başbakan kavga ettiği için yaşadığımız 2001 krizini hatırlayalım. 28 Şubat uygulamaları başta olmak üzere demokrasi, hak ve özgürlükler alanlarındaki kayıplarımızı gözlerimizin önüne getirelim. Koalisyon dönemlerinin ülkemize açtığı yaraları ne zaman gördük biliyor musunuz? 2002 yılı Kasım ayından sonra gördük. Bu tarihten itibaren kurucusu olduğum AK Parti’nin iktidarıyla istikrar ve güven ortamının meyvelerini toplamaya başladıktan sonra o günlerin karanlığının daha iyi farkına vardık. Hamdolsun 14 yılda Türkiye’yi üç kat büyüttük.”

“SANDIKTA BAŞA ÇIKAMAYINCA ALÇAK VE AHLAKSIZ YOLLARA BAŞVURDULAR”

Türkiye’yi büyütmenin, kalkındırmanın mücadelesini verirken karşılarına sürekli yeni engeller çıkartıldığını; 2007’de kendilerine Cumhurbaşkanı seçtirmemek için Anayasanın, teamüllerin, hukukun ayaklar altına alındığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “16 Nisan’da oylayacağımız sistemin temelini işte bu krizi aşmanın yollarını ararken attık. Cumhurbaşkanını halk seçsin dediğimizde yönetim sistemimizdeki değişimin ilk adımını zaten atmış olduk, bu sıkıntıyı geride bıraktık, ama sabotajlar bitmedi. Milletimiz her seçimde bize olan desteğini daha da arttırdığı için bu engelleri de birer-birer geride bıraktık. Baktılar ki, bizimle sandıkta başa çıkamayacaklar, bu defa daha alçak, daha sinsi, daha ahlaksız yollara başvurmaya başladılar” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılından itibaren Türkiye’ye ve kendilerine yönelik saldırıların mahiyetinin değiştiğine işaret ederek, Gezi olayları ile 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimini hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “7 Haziran 2015 seçiminde hiçbir parti tek başına hükûmeti kuracak çoğunluğu elde edemeyince bir anda bunların gözleri parladı. Yıllardır arayıp da bulamadıkları fırsatı yakaladıklarını düşündüler. Demokrasi ve hukuk içinde yapılan her mücadeleye bizim saygımız var, ama 7 Haziran sonuçlarını ülkemizin bütünlüğüne, milletimizin birliğine yönelik saldırıların bahanesi yapanların böyle bir derdinin olmadığını hep birlikte gördük. Diyarbakır’da 53 Kürt kardeşimizi öldürdüler mi? Ölen Kürt. Öldüren? Onlar da Kürt. Bu reva mıdır? Benim o Kürt kardeşlerimden ne istiyorsun, ne yaptı onlar size? 15-16 yaşındaki bir genci haince, katilce şehit ettiler, ne istediniz? Diyarbakır Belediyesinin önünde analar ağlıyordu, bunlar Kürt annelerdi. Çocuklarını kaçırdınız, kız demeden-erkek demeden dağa kaçırdınız. O anneler orada günlerce ağladı; utanmadınız mı, sıkılmadınız mı? Utanmadan ‘biz Kürtlerin temsilcisiyiz’ dediler; yalan, yalan.”

“TERÖR ÖRGÜTÜ GÖZÜNÜ KIRPMADAN KÜRT KARDEŞLERİMİZİ ATEŞE ATTI”

Derdi Türkiye ve millet olanın, çukur eylemiyle, bombalarla, patlayıcılarla, silahlarla işi olamayacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütü birileri tarafından kendisine verilen Türkiye’ye zarar verme, Türkiye’yi oyalama, Türkiye’yi yıpratma misyonu için gözünü kırpmadan Kürt kardeşlerimizi ateşe atmıştır. Siyasetin kendilerine verdiği imkânları terör örgütünü bu yanlış yoldan döndürmek için kullanmak yerine onun emrine verenler de aynı ateşe odun taşımışlardır. Bunlar gittiler, Kürt kardeşlerimle en ufak tarihî veya manevi bağı olmayan marjinal örgütlere, Kandil’deki terör baronlarına piyonluk yaptılar. Tüm dünyayla birlikte, tüm ülkeyle birlikte bölgedeki kardeşlerimiz de kimin kendilerinin yanında olduğunu, kimlerin kendilerinin geleceği, güvenliği, refahı için çalıştığını, kimin de bunları yok etmek için saldırdığını artık görmüştür” değerlendirmesinde bulundu.

“ARTIK BU ÜLKEDE HİÇBİR TERÖRİSTE RAHAT YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti devleti, 80 milyon vatandaşımızın tamamının devletidir. Devletimiz meseleleri konuşarak, görüşerek, kimsenin burnu kanamadan çözmek için uzattığı eli ısıranların başını ezmeye muktedirdir. Nitekim çukur eylemlerini başlatan terör örgütünü açtığı çukurlara gömerek bu gücünü göstermiştir” dedi.

Bölgede yürütülen imar ve inşa faaliyetlerine dikkat çekerek, yıkılanların yerine daha güzelini yapmak, zararları telafi etmek, yeni iş ve istihdam alanları oluşturmak için tüm devlet kurumlarının yoğun bir çaba içinde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi ve özellikle bölgedeki kardeşlerimizi terör örgütünün tasallutundan tamamen kurtarmak için, güvenlik güçlerimiz günün 24 saati, yılın 365 günü çalışmakta. Artık bu ülkede hangi örgüte mensup olursa olsun hiçbir teröriste rahat yoktur, ya girdikleri bu yanlış yoldan geri dönüp teslim olacaklar ya da bu toprakları terk edip gidecekler, aksi takdirde askerimizle, polisimizle, korucularımızla birlikte bunları ülkemizden biz söküp atacağız” sözlerine yer verdi.

“VATANDAŞLARIMIZI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN OYUNCAĞI YAPMAYACAĞIZ”

Geçen 14 yılda, eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, gıda ve tarım alanlarında yaptıkları hizmetlerden, uyguladıkları dev projelerden örnekler vererek Türkiye’de yaşanan büyük değişime değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir vatandaşı ne terör örgütünün, ne de onların oyuncağı hâline gelen siyasi uzantıların insafına terk etmeyeceklerinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halkın kendilerine açtığı krediyi, iradelerini götürüp örgütün çapulcularına teslim ederek heba edenlerin artık hiç kimseye söyleyecek sözleri kalmamıştır. Devletimizle sizlerin arasına ne olur kimsenin girmesine izin vermeyiniz. Bundan sonra muhatabımız sadece ve sadece millettir, sizsiniz. Biz çözüm süreci başlattık mı? Başlattık, ama anlamadılar, ama onlar maalesef bombaları patlattılar, çukurları açtılar. Sizlerden de devletinizle aranıza kimsenin girmesine izin vermemenizi bekliyorum” dedi.

“GELİN HEP BİRLİKTE BÖLGEYİ VE MARDİN’İ 2023 HEDEFLERİMİZE ULAŞTIRALIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Eğer bunu başarırsak, emin olun Mardin birkaç yıla kalmaz Antalya’yla, Muğla’yla yarışır bir turizm hareketliliğine kavuşur. Çünkü Mardin’de, bu potansiyel var, Mardin’de inanç turizmi var, Mardin’de kültür turizmi var, Mardin’de tarih var, Mardin’de Mezopotamya var, bunu görmeye gelecekler. 2-3 yıl öncesinin cıvıl cıvıl Mardin’ini hatırlayın, niye bu insanlar kaçtı, bunu düşünün; terör terör terör. Gelin hep birlikte bölgeyi ve Mardin’i 2023 hedeflerimize ulaştıralım, bunun için 16 Nisan tarihi çok önemli. Eğer Mardin 16 Nisan’a sahip çıkarsa, hem sizlerin, hem de milletimizin, hem de umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimizin geleceği aydınlanacak demektir. Bunun için terör örgütleriyle, kimi Avrupa devletleriyle bir oldular, 16 Nisan’da Türkiye’deki bu terör örgütü Avrupa’daki terör örgütleriyle hayır çıkarması yaptı mı? Yaptı, bak hepsi orada bir araya geldiler. Bu kardeşiniz İsviçre’de, İsviçre Parlamentosunun önünde bir pankart, benim resmim ve benim şakağıma da silah dayamışlar, ‘öldürün’ diyor. Şimdi ben buradan AK Partiye gönül veren, MHP’ye gönül veren, Büyük Birlik Partisi’ne gönül veren, Cumhuriyet Halk Partisine gönül veren, Saadet Partisine gönül veren tüm kardeşlerime sesleniyorum; senin ülkenin Cumhurbaşkanına İsviçre Parlamentosunun önünde öldürme talimatı veren bu terör örgütlerine karşı siz sessiz mi kalacaksınız?”

“BU DEĞİŞİMİN MİLLETİMİZİN LEHİNE OLDUĞU ÇOK AÇIK”

16 Nisan halk oylamasında neden ‘evet’ denmesi gerektiğini merak edenlere dönüp kimlerin ‘hayır’ dediğine bakmalarını tavsiye eden ve PKK, DEAŞ ve FETÖ terör örgütlerinin elebaşlarının hayır dediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse biz istikamet üzereyiz, demek ki doğru yoldayız, başka bir şey anlatmaya gerek var mı? Bugüne kadar Türkiye’ye en küçük bir faydası dokunmamış, tam tersine hep ayağımıza çelme takmaya çalışanlar eğer karşı çıkıyorsa, bu değişimin milletimizin lehine olduğu çok açık” diye konuştu.

“MARDİN İÇİN 4,5 MİLYAR LİRALIK YATIRIM DESTEK PROGRAMI HAZIRLANDI”

Toplu açılış töreniyle resmî olarak hizmete giren 211 hizmet ve tesisin toplam yatırım bedelinin 514 milyon lira olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmetlerin şehre hayırlı olması temennisinde bulundu ve emeği geçenleri tebrik etti.

Geçen 14 yılda 22 milyar liralık kamu yatırımına kavuşan Mardin için 28 bin kişiye istihdam sağlayacak 4,5 milyar liralık bir yatırım destek programı hazırlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan “İnşallah bundan sonra hep birlikte kalp kalbe, kol kola, omuz omuza geleceğe yürüyeceğiz” diye ekledi.

Konuşmasının sonunda Mardinlileri 16 Nisan halk oylamasında büyük, güçlü, müreffeh ve istikrarlı Türkiye için ‘evet’ demeye çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini 16 Nisan’ın Türkiye’nin aydınlık yarınların müjdecisi olması temennisiyle tamamladı.

VALİLİK ZİYARETİ VE ARTUKLU ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ AÇILIŞI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’de yapımı tamamlan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katılımının ardından Mardin Valiliği’ni ziyaret etti. Burada Vali Mustafa Yaman tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirde yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Valilik ziyaretinin ardından yapımı tamamlanan Artuklu Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne geçen ve okulun açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra şehirden ayrıldı.

CEVAP VER