Institut francais Ankara ve Goethe-Institut Ankara tarafından desteklenen sergi “Tarih Bağlarını Koparmak” (Unbinding Histories) Cinnah Caddesi ‘Ka’ da kapılarını ziyaretçilerine açtı. Sanatseverler 20 Temmuz’a kadar sergiyi ziyaret edebilecek.

Sergi, dünyanın dört bir yanından 8 kadın sanatçının 2022 yılında Antoine d’Agata’nın öncülüğünde Fransa’nın Arles kentinde, Studio Vortex rezidans programı için bir araya gelerek ürettikleri eserlerden oluşuyor.

Türk sanatçı Çağla Demirbaş, sergide Almanya’da kurdukları “Unbinding Histories” kadın sanatçı kolektifinde,  Almanya’da yaşayan İspanyol Veronica Losantos, Almanya’da yaşayan Kolombiyalı Alejandra Arevalo, Amerikalı-Alman Francesca Hummler, Alman Maike Bergold, Vietnamlı Phuong Hoang, Yunanistan’dan Despoina “Penny” Demertzi ve Almanya’dan Ronja Falkenbach’ın eserlerinin bulunduğunu belirtti.

Kolektifin sanatçılarından, aynı zamanda koordinatörlerinden biri olduğunu söyleyen Çağla Demirbaş, “Bu kolektifin bir nevi lideri oldum. 8 kadından oluşan Almanya’daki “Unbinding Histories” isimli sanatçı kolektifi aynı zamanda bizim sergimizin adı oldu. “Tarih Bağlarını Koparmak” diye çevirebiliriz.

Arles’de ürettiğimiz eserler bunlar. İşlerimize geri dönüp baktığımızda bir tema bulduk diyebilirim. Bütün işlerimiz aslında bir şekilde ya kişisel tarih veya toplumsal tarihe değiniyor ve bu tarihleri yeniden yazma çabası var diyebilirim.” dedi.

Çağla Demirbaş, sanatçı arkadaşlarının eserleri hakkında şu detayları paylaştı:

VAN GOGH’UN İZİNDE

Van Gogh Arles’de bir dönem yaşamış, kaldığı akıl hastanesine de gittik. Arkadaşımız Ronja Falkenbach, Van Gogh’un izini sürdü. Arles’de Van Gogh’a benzeyen kişilerin fotoğrafını çekti.

İNSAN BEDENİ VE DOĞA

Benim eserlerim biraz kişisel tarih üzerine. İnsan ilişkilerindeki mesafe ve yakınlık üzerine biraz daha soyut bir iş. İnsan bedeninin el, kol, sonrasında doğa unsurları peş peşe gelerek fotoğraf izleyicisini hem davet eden ama aynı zamanda uzaklaştıran fotoğraf anlayışı üzerine bir iş yaptım diyebilirim. Fotoğraftaki havluyu Arles’deki plajda gördüm ve hemen çektim. Ölü bir vücut gibi de duruyor. Duyguların metaforik olarak ölümü gibi de düşündüm.

MUHAFAZAKÂR BİR AİLE

Francesca Hummler, kendisi din teması üzerine çok çalışıyor. Çok muhafazakâr bir ailede büyümüş Francesca. Dinle olan ilişkisi bağlamında Hristiyanlık imgelerini yeniden oluşturarak böyle bir eser ortaya çıkardı.

SEZAR’IN BÜSTÜ

Arles’de çok meşhur bir arena var. Sezar oraya gelmiş. Ayrıca keşfedilen bir Sezar büstü var. Arkadaşımız Veronica Losantos, Arles’de keşfedilen Sezar büstünden yola çıkarak Sezar’ın izini sürdü. Ona benzeyen insanları fotoğrafladı.

PİRİNÇ İŞÇİLERİNİN PEŞİNDE

Alejandra Arevalo ve Phuong Hoang, ikisi de bir noktada benzer bir şeyi yaptılar. II. Dünya Savaşı sırasında Vietnamlı pirinç işçileri bir dönem Arles’e konuk olarak getirilmiş. Fakat savaş bittikten sonra geri dönmemiş ve orada bir hayat kurmuşlar. Sergide, iki sanatçı arkadaşımızın pirinç işçilerinin akrabalarına yeniden ulaşıp şu an nerede olduklarını çözmeye çalıştıkları iki proje var.

POST-KOLONİYALİZM

Despoina “Penny” Demertzi, sadece fotoğrafçı değil, aynı zamanda bir araştırmacı. Doktora projesi için ürettiği post-koloniyalizm üzerine bir çalışma. Penny’de sinestezi denilen bir durum var. Empati kurmakta çok iyi, fazlasıyla empati kuruyor. Bundan yola çıkarak aslında kendi vücudu ve diğer kadınların vücudundan koloniyalizme savaş açıyor diyebilirim.

İNSANLARA GÜVENMEK

Alman Maike Bergold’un çalışması gündelik tarih üzerine. Maike, Arles’de kurduğu ilişkilerle insanlara yeniden güvenmeyi deniyor. Bir gününü dokümente ediyor, bir günlük gibi kullanıyor. Kişisel tarihi yeniden yazıyor diyebilirim.

FOTOĞRAF FESTİVALİNİN MERKEZİ ARLES

Fransa’nın Arles kentinde her yıl fotoğraf festivali düzenlendiğini belirten Çağla Demirbaş, “Fotoğraf dünyası için en önemli yerlerden biri Arles. 50 yılı aşkın süredir her Temmuz ayından Eylül’e kadar fotoğraf festivali oluyor. Biz iki yıl önce bu rezidansı yaptık. İlk sergimiz burada oldu. Temmuz ayında yine Arles’e, Ağustos ayında Cape Town’a gideceğiz. 2025 yılında da Almanya’ya gitmeyi planlıyoruz.” dedi.

Sergi 7 Haziran – 20 Temmuz tarihleri arasında Salı-Cumartesi, 10.00-19.00 arasında Ka’da izlenebilir. (kaynak:haymanagazetesi.org)

CEVAP VER