Türkiye’nin sınırlarının icazetle çizilmediğini hatırlatan MHP Lideri Bahçeli, “Bilinsin ki Zeytin Dalı Harekatı’na Bozkurt işareti yapa yapa dahil olacak, fedakarlıkta sınır tanımayacak yüzbinlerce Bozkurt hazır beklemektedir. Eğer, yeri gelirse, ben de bir Bozkurt gibi, en ön safta Afrin’e gider, gerekirse, ihtiyaç hasıl olursa, bu vatana, bu millete, taşıdığım canı seve seve feda ve hediye ederim. Bu da millete bir Devlet sözüdür.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekatı’nın milli güvenliğin temin ve tahkimi için planlandığını ifade etti.

Zeytin Dalı Harekatı’nın harama karşı helalin duruşu; caniliğe ve cehalete karşı cesaretin vuruşu; milli bekanın var oluş yok oluş mücadelesi olduğunu belirten Bahçeli, bu süreçte masum sivil halkın zarar görmemesi için büyük bir dikkat ve hassasiyet gösterildiğini aktardı.

Bahçeli, “Çocuklara kurşun sıkmak, kundaktaki bebeklere kıymak teröristlerin mesleğidir. Mazlumların kanını dökmek PYD/PKK’nın geçim kapısıdır. Sivilleri kalkan yapıp arkalarına saklanmak, kız ve erkek çocuklarına silah verip ateşe sürmek ancak ve ancak bölücü terör örgütünün yaptığı ve yapabileceği bir canavarlıktır.” diye konuştu.

“Alman parlamentosunda PKK paçavraları takarak terör örgütü propagandası yapan zavallı vekil müsveddeleri, masumlara füzeyle saldıran katillerle aynı çizgiye düştüklerini, aynı cinayet ve melanete ortak olduklarını ne zaman idrak ve itiraf edeceklerdir?” sorusunu yönelten Bahçeli, şunları kaydetti:

HALKA ÖLÜM SAÇILIYOR SORUN OLMUYOR, TERÖRİSTLER CEZALANDIRILIYOR HALK SAĞLIĞI SORUNU OLUYOR

“CHP, PYD’yi temize çıkarma, aklama arayışındadır. Tabipler Birliği isimli PYD/PKK paravan örgütü, ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ derken vatana ihanet suçu işlemiştir. Bunun düşünce ve ifade hürriyetiyle bir alaka ve ilgisi yoktur. Zulme karşı tarafsız kalmak bile namussuzluktur. PYD/PKK’lıların derdine düşen alçaklar, suçsuz günahsız insanlarımıza ateş açan rezillere en ufak tepki, en küçük itiraz göstermemişlerdir.

Halka ölüm saçılıyor, sorun olmuyor; teröristler cezalandırılıyor, halk sağlığı sorununa işaret ediliyor. Bu ne kepazelik, nasıl bir satılmışlıktır? Yediği ekmeğe ihanet etmek işte böyle bir şeydir. İçtiği suya leke düşürmek aynısıyla budur. Tabipler Birliği Türk düşmanıdır, hekimlerin utancı, hekimliğin yüz karasıdır. Ve de derhal, çok acil, çok seri şekilde hakkında hukuki ve yasal düzenleme yapılmalı ya da kapısına kilit asılmalıdır. Hem doktorum diyecekler, hem de katillerin safına girip sağlıktan bahsedecekler. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir işbirliği ve ihanete geçit yoktur, olmayacaktır. Türkiye vatanını savunmaktadır.

FRANSA NEYİ İMA EDİYOR?

Fransa Cumhurbaşkanı, Zeytin Dalı Harekatı’nın bir işgale dönmesi durumunda, kendileri için büyük bir sorun oluşturacağını ileri sürmüştür. Türk milleti ile işgal kelimesi hiçbir zaman örtüşmemiştir. Fransa bize ne anlatmaktadır? Neyi ima, ihsas ve ifade etmektedir? Fransa işgal ve işgalcilik konusunda fail arıyorsa, yalnızca kendisine bakması, kendi geçmişini yoklaması yetecek, hatta fazla bile gelecektir. Türkiye, Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin’de işgalci değildir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıdır, riayet etmektedir.”

ABD, TÜRKİYE’YE KARŞI ART NİYETLİ BİR TAVIR İÇİNDE

Bahçeli, YPG’li teröristlerin ateşlediği güdümlü tanksavar sonucu beş askerin şehit düştüğünü anımsattı.

Bu füzeyi teröristlere verenin hangi ülke olduğunu soran Bahçeli, “Terör örgütüne yardım ve yataklıkta suçüstü basılan hangi ülkelerdir? Füzeyi fırlatan kadar, füzeyi temin eden ülkenin de dökülen şehit kanlarında, Türkiye’ye yönelik hain eylemlerde dahli ve payı yok mudur?” dedi.

PYD/PKK’ya silah ve mühimmat sağlayan, Türkiye’nin bu kadar tepki ve eleştirilerine rağmen en küçük ıslah ve terbiye hali göstermeyen ABD ve diğer dost görünümlü ülkelerin “muhasım odak seviyesine indiklerini” belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

“Terör örgütlerine verilen her silah Türk milletine doğrultulmuştur. IŞİD’i kurup komşu coğrafyalara salan mihrakların, PKK/PYD’yi silaha boğarak aslında IŞİD’i değil Türkiye’yi hedef tahtasına koydukları inkar edilemeyecek bir gerçektir. Afrin’de PKK/PYD’nin yanında, özellikle ABD Türkiye’ye adı konmamış, benzerlerine Soğuk Savaş yıllarında rastlanacak art niyetli bir tavır içindedir.”

NATO NİYE SESSİZ?

Devlet Bahçeli, dün de Afrin Küçük Darmık Dağı bölgesinde harekata katılan bir tankın, tanksavar mermisiyle vurulmasını sözde müttefik ülkeler nasıl ve neyle izah edeceklerini sorarak, “NATO nerededir, niye sessizdir? Türkiye’nin savunma refleks ve iradesine NATO’nun bırakınız hukuki ve hususi desteğini, fiili, ahlaki ve ümit verici katkısı ne zaman duyulacaktır? NATO bugün yoksa, yarın olsa ne yazacak, olmasa ne çıkacaktır?” dedi.

PYD/PKK’nın dış güçlerden aldığı desteğin korkunç boyutlarda olduğuna dikkati çeken Bahçeli, “PYD’nin silahlı kanadı YPG, kırsal alanda doğrudan çatışmak yerine, teröristlerini Afrin merkeze konuşlandırıp sözde şehir savaşı için planlı hazırlık içindedir. Yerel halkı zırh olarak kullanmanın, masumların kanı üzerinden hesap yapmanın peşindedir. Sivillerin can kaybıyla uluslararası toplumu kışkırtmanın hevesindedir.” ifadesini kullandı.

Bir kısım YPG’li teröristin ise Menbiç’e kaydırıldığını; bu terör sevkiyatının tamamının ABD’nin gözetim ve hatta denetimi altında yapıldığını aktaran Bahçeli, “Afrin ilçe merkezine öncelikle, burayı bilen ve tanıyan Özgür Suriye Ordusu unsurları girmeli, çevre emniyetini de tecrübeli ve şehir içi mücadelede uzmanlaşmış askerlerimiz sağlamalıdır.” diye konuştu.

Bahçeli, PYD/PKK’nın, Afrin’in her yerine muhtemelen bomba düzeneği yerleştirdiğini belirterek, şu görüşlere yer verdi:

“Bu haliyle Afrin’in ya yıkılmalı ya da teröristler ateşe verilmelidir. Bundan rahatsız olanlar varsa, bu çıkışımızdan gocunanlar olacaksa, önce nereye hizmet ettiklerini, kimlerle düşüp kalktıklarını ahlaken ve tutarlılık gereği söylemek mecburiyetindedir. Teröristlerin üstüne gül atarak mücadele edilemeyecektir.”

KIZILELMA ÜLKÜDÜR

“Bir gazetecinin tankın üstündeki bir askere ‘istikamet neresi?’ diye sorduğunda ‘Kızılelma’ cevabını alıyorsa, hamd olsun tarihi ülküler vicdanlarda kor gibi yanıyor demektir.” diyen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kızılelma ülküdür, ülküsü ve ülkesi olmayanların anlaması imkansızdır. Kızılelma ülküdür, ilkesi ve inancı çürük olanların kavraması ihtimal dışıdır. Bozkurt işareti yapan yiğitleri gazetede okuyup televizyonda görünce felç geçiren, adeta komaya giren askeri veya siyasi malum çevreler neden korkmuşlardır? Niye bu kadar ürkmüşlerdir? Şayet vatan ve millet müdafaasına Bozkurt işareti yapan kahramanlardan başka gidecek varsa buyursun gitsin, ellerini tutan yok, önlerine geçen yok. Şehadete gönüllü olarak kucak açan var idiyse, beklemesin, durmasın, sınır ötesine koşsun. Bozkurt işaretini görür görmez sırtı kedi gibi kabaranlar, kırmızı görmüş boğa gibi köpürenler sözüm sizedir; hadi teröristlerin üzerine korkusuzca gidin de görelim, size bile alkış tutalım.

Kızılelma’yı şirk gören kripto münkirin karalaması çok yeniyken, bir başka densiz ve bereketsiz eski milletvekili Bozkurt işaretinin İslam’ın ruhuna aykırı olduğunu şuursuzca dile getirmiştir. Türk milleti ne çekmişse, işte bu kimliksiz, kişiliksiz, köşesiz Türk hasmı zihniyetlerden çekmiştir. Bozkurt işaretinin İslam’ın ruhuna aykırı olduğunu söylemek için Haçlı beşiğinde sallanmak, küfrün eteğinden tutmak, Türk düşmanlarından ilik ve irade nakli yapmak yeterli olacaktır. Ruhsuzlar ne bilsin Türk ve İslam’ın ruhunu? Köksüzler ne bilsin Türk’ün Bozkurt duruşunu?”

DEVLET SÖZÜ: AFRİN’E GİDER, GEREKİRSE TAŞIDIĞIM CANI SEVE SEVE BU MİLLETE FEDA EDERİM

Bahçeli, Bozkurt’un, çakalla karışmayacağını, bir tutulmayacağını ve tutulamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Gitsinler çakallara, sırtlanlara baksınlar, Bozkurt’un önüne de çıkmayı akıllarına bile getirmesinler. Bilinsin ki, Zeytin Dalı Harekatı’na Bozkurt işareti yapa yapa dahil olacak, fedakarlıkta sınır tanımayacak yüzbinlerce Bozkurt hazır beklemektedir. Türkiye tesadüfen bulunmamış, harita üzerinde kurulmamıştır. Türk milleti boşuna bir araya gelmemiş, bağımsızlık hediye olarak alınmamıştır. Bu topraklara rastgele vatan denmemiş, sınırlar icazetle çizilmemiştir. Eğer, yeri gelirse ben de bir Bozkurt gibi, en ön safta Afrin’e gider, gerekirse, ihtiyaç hasıl olursa bu vatana, bu millete taşıdığım canı seve seve feda ve hediye ederim. Bu da millete bir Devlet sözüdür.”

Grup toplantısının ardından, MHP Amasya İl Başkanı Kadir Kutay Samsun, El-Bab Şehidi Selçuk Erdoğan’ın şehit düştüğü yerden bir avuç toprağı Bahçeli’ye verdi.

CEVAP VER