Ne çok taziyede bulundum bu aralar! Mustafa Kaya, Yavuz Kocaömer, Hıncal Uluç! Hepsi birer kıymetti, çınardı; yattıkları yer incitmesin.
***
Geçenlerde Ankara Spor Salonu’nun etrafında dolaştık, içine dışına baktık.
İki kişiye ve iki kuruma eleştirilerim olacak.
Birincisi Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu. Hidayet Efendi, devlet size bu salonu yapıp vermiş. İnsan biraz bakmaz mı, geliştirmez mi? O bahçenin, otoparkın, demirlerin, tribünlerin, giriş çıkışların hali nedir öyle? Başkente yakışıyor mu?
Başkent denince aklıma belediye geldi. O belediyenin Kent Estetiği Dairesi adlı bir birimi var. Kardeşim tam da belediyenin karşısındaki bu salonun çevresi de nedir öyle? Ankara’ya yakışır bir durumda mıdır? Kaldırımlar, kaldırım taşları, engelli yürüme yolları… Eldekini koruyup geliştirsek…
Belediye ve TBF’nin haklı mazereti de “Salonun spordan çok siyaset tarafından kullanılması” olur ki, haklılar. Siyasi toplantılar, kurultaylar için acil bir salona ihtiyaç var, lütfen bu salonu Ankara’ya kazandırın.
*
Para, sen nelere kadirsin?
FIFA Başkanı Infantino nasıl da çark etti öyle! Sözünü tutmayan Katar’a yaranmak için hemen içki yasağını savundu. Eşcinsel olduğunu söyledi. Ceketini kemerine sıkıştırıp Katar Emiri’nin önünde göbek atsaydı, bu kadar şaşırmazdık vallahi!
*
Haftanın konusu A Kadın Milli Takım Antrenörü Giovanni Guidetti ile yolların ayrılmasıydı.
Memlekette olduğu kadar dünyada da yankı buldu, bu bile bir reklamdı.
Bir takım insanlar arkasından sallamaya başlasalar da İtalyan iyi antrenördü. Türk voleyboluna çok şey kattı. Kadın voleybolu hep ilk 10 içinde yer aldı. Bunları yadsıyamayız.
Türk voleyboluna sponsorlar geliyorsa, tüm camianın elbirliği ile kazandığı başarılar nedeniyledir. İnkar edemeyiz.
Fakat bu beraberlik son zamanlarda yara almaya başlamıştı ki, yollar ayrıldı, isabetli bir karar verildi.
Şimdi şuna bakacağız, Guidetti bir başka ülke milli takımının başına gidecek mi, gitmeyecek mi?
Gittiği yere göre bazı eleştirilerimiz olacaktır, bu hakkı saklı tutuyoruz!
*
Bir de vefa. Türk futbolunun en büyük markalarından biriydi, kıymetini asla bilemedik. Yönettiği iki yabancı takımın maçında hata yaptı diye Türkiye’de yerden yere vurduk! O maçta hata yapması için o maça atanması gerekiyordu, bunun şuuruna varamadık. Her şey için teşekkürler Cüneyt Çakır.

CEVAP VER