İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Milletin iradesinin Milletin İttifakı’nda tecelli etmesini sağladık. Bu yol, birliğin, istikbalin, milletin yoludur. Bu yol, kazanmanın yoludur. Bugün ittifakımız daha güçlü, kardeşliğimiz daha sağlamdır.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup toplantısındaki konuşmasında, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle sağlık çalışanlarını tebrik etti.

Pandemide, yaklaşık 100’ü doktor olmak üzere 600’ün üzerinde; Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde ise 94’ü doktor 448 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini dile getiren Akşener, “Her ne kadar iktidarın başı ve liyakatsiz ekibi onların bu büyük fedakarlıklarına karşı büyük bir vefasızlık göstermeye devam etse de bu kötülüğün artık sonuna geliyoruz. Çünkü o sene bu sene. 15 Mayıs’ta ‘giderlerse gitsinler’ diyenler çekip gidecek, doktorlarımız ise baş tacı olarak kalacak.” diye konuştu.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş cinayetini hatırlatan Akşener, “Hani, göz göre göre yaptığın, her hatanda, her beceriksizliğinde, her iş bilmezliğinde çıkıp çıkıp, milletimizden helallik istiyorsun ya işte sana fırsat. İki güzel çocuğun, bir acılı annenin ve yüreği yaralı bir milletin helalliğini alma fırsatı.” görüşünü savundu.

Cinayetin üstünden tam 3 buçuk ay geçtiğine işaret eden Akşener, adaletin hala yerini bulmadığını, açılan davanın bir milim bile ilerlemediğini ileri sürdü.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suçluların gözaltına alınacağı yerde adalet gözaltına alındı. Suçlulara kelepçe takılacağı yerde adalete kelepçe takıldı. Cinayetin failleri yakalandı ama ona yardım ve yataklık edenler serbest bırakıldı. Telefon kayıtlarında tüm ilişki ağı ortaya döküldü. Katiller yakalandı ama emri verenler serbest kaldı. Sayın Erdoğan, arkandan dönen dümenler karşısında bu kadar kifayetsiz, çaresiz, zayıf olma. Adaleti gölgeleyenlerin karşısında bu kadar basiretsiz olma. Mafyalar, simsarlar, uyuşturucu kaçakçıları karşısında bu kadar aciz olma. Sen bu memleketin Cumhurbaşkanısın, korkma, bu cinayetin asıl sorumluları kim? Açıkla, Sinan Ateş’in esas katilleri kim?

Eğer ki bu milletten gerçekten de helallik almak istiyorsan bu kanı yerde bırakma, bu haksızlığa boyun eğme. And olsun, şart olsun ki Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız. Çevrilmek istenen dümenleri kabullenmeyeceğiz. Alçakların elini kolunu sallayarak gezmesine izin vermeyeceğiz.”

AK Parti’nin yaptığı ziyaret ve seçim ittifaklarına değinen Akşener, “AK Parti iktidarı ve bay kriz, son dönemde çok enteresan seçim manevraları yapmaya başladı. Kaybetme korkusuna kapıldıklarından olsa gerek artık iyice saçmalıyorlar. Panik içerisinde bir o yana, bir bu yana savruluyorlar. Ve her savrulmada ilkesizliklerini gözler önüne seriyorlar. Tekrarlanan İstanbul seçimi öncesinde de benzer işlere girişildi. Seçim kazanmak için bula bula terörist başına sekreterlik yapmayı bulmuşlardı. Ama sonra ne oldu? İstanbul’u kaybettiler. Biliyorsunuz, bekamızın sözüm ona yılmaz savunucusu olan Cumhur İttifakı’na yeni üyeler katılıyor. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun. Allah tamamına erdirsin.” ifadesini kullandı.

“Bu yeni birliktelikler sonrasında Sayın Erdoğan ve genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın seçim beyannamesine de artık bazı yeni başlıkların dahil olduğunu düşünebiliriz” diyen Akşener, “Mesela her ne kadar henüz kendisinin adaylığı kesinleşmiş olmasa da genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sayın Erdoğan’ın seçim beyannamesinde artık Türkiye’nin, Şeyh Said isyanları nedeniyle özür dilemesi, tazminat ödemesi, özerklik ve federasyon var. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilebileceği var. Andımızı zaten kaldırmışlardı ama mesela artık ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazılarının silinmesi de var.” sözlerini sarf etti. Meral Akşener, şöyle devam etti:

“Kadınlara fıtratlarına göre yaşama zorunluluğu, kadınlara zulüm, kadına yönelik şiddetin önünün açılması var. Cumhuriyet değerlerimize saldırı, çok ulusluluk, paralel eğitim kurumları var. Ez cümle bu ülkenin birliğine, bekasına ve istikbaline yönelik koskoca bir tehdit var. Bu vesileyle uzunca bir süredir elinde vatanseverlik mezurasıyla ortalıkta gezen arkadaşların bu son gelişmeler karşısındaki ibretlik sessizliklerini tarihe not ediyor; genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın ezber bozan bu yeni vaatlerini büyük Türk milletinin takdirine sunuyorum. Ayrıca buradan Cumhur İttifakı’nın bileşenlerine de seslenmek istiyorum: Ne diyor büyüklerimiz? Eğreti ata binen tez inermiş. Hiç merak etmeyin sizin için de aynısı olacak. Şunun şurasında sadece 2 ay kaldı. Giderayak istediğiniz kadar yalpalayın, istediğiniz kadar saçmalayın, istediğiniz örgütü, devleti, oluşumu ittifakınıza katın. Korkunun ecele faydası yok. 2 ay sonra tıpış tıpış gideceksiniz.”

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlere değinen Akşener, deprem felaketinin üzerinden tam 37 gün geçtiğini, derdine derman arayan vatandaşların yanında yüce yürekli insanların, sivil toplum örgütlerinin ve belediyelerin olduğunu, ancak “bay kriz ve arkadaşlarının millet vicdanında bir kez daha mahkum olduğunu” ileri sürdü.

Devletin bütün imkanlarını seferber etmediği, 2023 yılına ait kamu yatırım programını güncelleyip daha fazla kaynağı bölgeye aktarmadığı sürece belediyeler ve sivil toplum örgütleri üzerinden devam eden bu modelden bir sonuç alınamayacağını kaydeden Akşener, “Devlet yönetmekten aciz AK Parti iktidarının birçok alanda yüzüne fener tutulmuş tavşan gibi ne yapacağını bilememesi, bakanların kirli sakal bırakmaktan öteye gidememesi, en çok ihtiyacın olduğu zamanda insanlarımızın yardımına koşulamaması, artık maalesef etkilerini göstermeye başladı.” dedi.

Deprem bölgesindeki vatandaşların şikayetlerini aktaran Akşener, “bay kriz ve arkadaşlarının bu sesleri duymak yerine, bizzat neden oldukları bu büyük felaketi, seçim kampanyasına çevirmenin peşine düştüklerini” savundu.

“Eğer bu iktidarda, gerçekten zerre merhamet, ciddiyet ve sorumluluk bilinci olsaydı şimdiye kadar birçok istifa olurdu ama bunlar bırakın istifa etmeyi, gün geçtikçe daha da arsızlaşıyor” ifadesini kullanan Akşener, “Milletin parasıyla millete çadır satan Kızılay Başkanı bile insan içine çıkmaktan utanacağı yerde sımsıkı tutunduğu koltuğunda oturup ‘Atatürk’ün emri ile İsmet Paşa’nın onayı ile yapılan çadır satışları var’ diyor. Utanmadan, sıkılmadan, beceriksizliklerine, iş bilmezliklerine ve arsızlıklarına, kılıf arıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

“Allah aşkına, neden aranızdan tek bir kişi bile istifa etmiyor?” sorusunu yönelten Akşener, “Bu yıkımın beceriksizliğin ve ciddiyetsizliğin tek bir sorumlusu yok mu? Aranızdan tek bir kişi bile bu tavrı gösterecek haysiyete sahip değil mi? Madem her biriniz işinizi bu kadar kusursuz yaptınız, o zaman neden ülkemizde işler böylesine kötü bir halde? Madem hiçbir hatanız yok, o zaman neden Sayın Erdoğan hala helallik isteme peşinde?” diye sordu.

İktidarın, “milleti kamplaştırıp, düşmanlaştırarak, ortak zemini parçalamaya çalıştığını” iddia eden Akşener, “İktidar, sorumsuz söylemleriyle, akıldan yoksun politikalarıyla, keyfi kararlarıyla, milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşlik ruhunu bozmaya çalıştı. Ve maalesef bu iktidar, yıllardır milletimizin bölünmesinden, mahallelerimizin ayrılmasından, devletimizin partileşmesinden, milli ve manevi değerlerimizin ucuzlatılmasından beslendi. Artık yeter, buna müsaade etmeyeceğiz.” düşüncesini dile getirdi.

Millet İttifakı’nda yaşanan gelişmeleri anımsatan Akşener, “Biz dün neredeysek bugün de oradayız. İnatla ve ısrarla bugün de biz hala buradayız. Yılmadan, yıkılmadan, dimdik ayaktayız. Biz, milletin sesi olacağımıza, millet iradesinin temsilcisi olacağımıza, aziz milletimize bu seçimi mutlaka kazanacağımıza söz verdik. Yılmadık, direndik. Doğru bildiklerimizi söylemeye devam ettik. Tartıştık, kavga ettik. Sözümüzden dönmedik.” diye konuştu.

6 Mart’ta milletin önüne bir çözüm yolu koyduklarını; Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri de ortak bir yol haritasında birleştirdiklerini dile getiren Akşener, “Milletin iradesinin Milletin İttifakı’nda tecelli etmesini sağladık. Bu yol, birliğin, istikbalin, milletin yoludur. Bu yol, kazanmanın yoludur. Bugün ittifakımız daha güçlü, kardeşliğimiz daha sağlamdır. Ve hiç kimsenin şüphesi olmasın ki yanında dimdik duran, Cumhurbaşkanı Yardımcıları Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş ile birlikte Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır.” dedi.

Öte yandan, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle bir grup doktor, İYİ Parti’nin Grup Toplantısı’na katıldı.

CEVAP VER