Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Vize serbestisi konusunda kalan altı kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz. Vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye’nin hem de AB’nin faydasına olacaktır. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmadan ilerletilmesini diliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devlet ziyaretini gerçekleştirmek üzere gittiği Almanya’nın başkenti Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi.

Dört yılı aşkın bir sürenin ardından, Cumhurbaşkanı olarak Almanya’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e daveti; Almanya Başbakanı Merkel’e ve Alman makamlarına da misafirperverlikleri dolayısıyla teşekkürlerini dile getirdi.

“KARŞILIKLI ZİYARETLERLE YAKALADIĞIMIZ İVMENİN GÜÇLENDİRİLMESİNDEN YANAYIZ”

Türkiye ile Almanya arasında son dönemde yaşanan gelişmelere işaret ederek,  Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier’in, Ekim ayında kalabalık bir iş heyetiyle Türkiye’yi ziyaret edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakaladığımız bu ivmenin korunmasından ve daha da güçlenmesinden, güçlendirilmesinden yanayız” diye konuştu.

Almanya Başbakanı Merkel ile yaptıkları görüşmede, bir süredir çalışmayan iş birliği mekanizmalarını işler kılmak yönünde fikir birliğine vardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilere dair konuları etraflıca ele alma fırsatı bulduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın sabah kahvaltısında Almanya Başbakanı Merkel ile yine bir araya gelecekleri görüşmede ise Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi, askerî, ekonomik, ticari, kültürel ve turizme yönelik her alandaki konuyu değerlendireceklerini açıkladı.

15 Temmuz 2016’da Türkiye’nin maruz kaldığı FETÖ darbe girişiminde darbecilerin, güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadığını da söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimi sonrasında FETÖ ve uzantılarıyla mücadele için, anayasal bir mekanizma olan olağanüstü hâl uygulamasına gittiklerini hatırlattı.

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ’YLE, TÜRKİYE YENİDEN REFORM VE İLERLEME YOLUNA GİRDİ”

Türk demokrasisini bu terör örgütünün tehdidinden kurtarmak için iki yıl boyunca yoğun bir çaba sarf edip önemli oranda başarı sağladıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimleri sonrasında uygulamanın kaldırıldığını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemiyle birlikte Türkiye’nin yeniden reform ve ilerleme yoluna girdiğini dile getirdi.

“Vize serbestisi konusunda kalan altı kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye’nin hem de AB’nin faydasına olacaktır. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmadan ilerletilmesini diliyoruz. Avrupa’nın lider devletlerinden Almanya’nın vereceği desteğe de büyük önem veriyoruz” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE, BAŞTA SURİYE KRİZİ OLMAK ÜZERE BÖLGESEL KONULARDA CİDDİ SORUMLULUK ÜSTLENİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, başta Suriye krizi olmak üzere bölgesel konularda ciddi sorumluluk üstleniyor. Komşumuz Suriye’de yedi yıldır süren ve 1 milyon insanın hayatına mal olan zulmün bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz. Bu noktada Almanya’yla benzer bir yaklaşıma sahibiz. Burada, Almanya’nın Suriye meselesinin bilhassa insani boyutuna gösterdiği hassasiyet nedeniyle memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Türkiye ve Almanya, mülteci krizinin akut döneminde de sorumluluk almış, ciddi fedakârlıklar ortaya koymak suretiyle bu süreci yumuşatmışlardır.”

“Artan korumacı ticaret eğilimlerinin dengelenmesi için kurallar temelli sistemin desteklenmesi hususunda Almanya’yla ortak bir tutum içindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ticari yaptırımların siyasi hedefler doğrultusunda kullanılması, küresel ticarete olduğu kadar uluslararası güvenliğe de zarar verecektir. Türk ekonomisinin sağlam temeller üzerinde kurulu olduğunu, görüşmemizde de Sayın Merkel’e izah ettim. Spekülatif bazlı dönemsel dalgalanmaların ekonomimize etkilerinin aldığımız yapısal tedbirler sayesinde sınırlı kaldığını burada tekrar ifade etmek isterim. Ülkemiz diğer alanlarda olduğu gibi, ekonomi alanında gelebilecek tehditlere karşı da hazırlıklı ve bunları bertaraf edebilecek güçtedir. Bizler Almanya ile derin ekonomik bağları önemsiyor, ‘kazan-kazan’ anlayışı temelinde daha da gelişmesini istiyoruz. Alman hükûmetinin de bu yöndeki tutumu ve vermekte olduğu mesajları değerli buluyoruz.”

İki ülke ilişkilerini özel kılan en önemli unsurlardan birinin, Almanya’daki 3,5 milyona varan Türk nüfusunun olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın kökleriyle bağlarını koruyarak Alman toplumuna eşit katılım temelinde entegrasyonunu teşvik ediyoruz. Sosyal ve ekonomik alanda ve eğitim-öğretimde insanlarımızın tam fırsat eşitliğinden yararlanması bu süreci hızlandıracaktır” şeklinde konuştu.

“FETÖ VE PKK BAŞTA OLMAK ÜZERE, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE DAHA ETKİLİ MÜCADELE BEKLENTİMİZİ ELE ALDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde Almanya Başbakanı Merkel’den Almanya’dan FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle daha etkili mücadele beklentilerini ve bu kendilerinden yöndeki taleplerini etraflıca ele aldıklarını aktardı.

Alman yetkilileri tarafından son dönemde yapılan açıklamalardan duydukları memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,  önümüzdeki dönemde iş birliğinin güçlenerek devamını dilediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ülkenin özellikle yargı bağımsızlığı noktasındaki alacağı kararlara hep birlikte saygı duyulmasının da gereğini ifade etmem, herhâlde hukuka inanmış, demokrasiye inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır” sözlerine yer verdi.

ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: “TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA İŞ BİRLİĞİMİZİ DAHA DA İYİLEŞTİRMEK İSTİYORUZ”

Almanya olarak istikrarlı ve kalıcı bir ekonomik büyüme kaydeden bir Türkiye’nin olmasını istediklerini dile getiren Almanya Başbakanı Merkel ise, önümüzdeki zamanlarda iki ülke arasında Ortak Ekonomi Komisyonu’nun bir araya geleceğini ve Türk-Alman Enerji Forumu’nun toplanacağını açıkladı. Suriye konusu ile ilgili olarak Ekim ayının ortalarında Rusya, Türkiye ve Fransa ve Almanya liderleriyle dörtlü zirve yapmayı düşündüklerini de sözlerine ekleyen Almanya Başbakanı Merkel, “Terörle mücadele konusunda, tabii ki bu işbirliğimizi daha da iyileştirmek istiyoruz” dedi.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün Almanya’da terör örgütü olarak ilan edilip edilmeyeceği, PKK terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye iadesinde nasıl bir yol izleneceği yönündeki sorularla ilgili şunları söyledi: “Binlerce PKK terör örgütü mensubu Almanya’da bulunuyor, dağınık olarak değişik yerlerde bunların bulunduğu bir vakıa. FETÖ terör örgütünün de yine yüzlerce mensubu buralarda bulunuyor. Burada gerek bizim istihbarat teşkilatımızın, gerek Alman istihbarat teşkilatının müşterek çalışmaları, bakanlıklarımızın müşterek çalışmalarıyla birbirimize olan özgüvenle, nerede kimi yakalıyorsak bunu tabii teslim etmemiz işimizi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Kaldı ki PKK’nın bir terör örgütü olduğunu kabul eden, bunu beyan eden bir Almanya’nın bunu yapmaktan daha kolay bir şeyi zaten olamaz. Aramızda suçluların iadesi anlaşması var, buradan hareketle de zaten bu türleri yakalayıp teslim etmek ülkelerimizin huzuru için, mutluluğu için özellikle güvenlik noktasında çok büyük önem ifade ediyor.”

“YARGININ VERDİĞİ KARARLARA SAYGI DUYMALIYIZ”

Enver Altaylı’nın tutukluluğuna ilişkin yöneltilen bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu kabul etmek lazım: Ne ben Almanya’nın hukuk sistemini veya mahkemelerini eleştirme hakkına sahibim, ne de sizler Türk yargı sistemini eleştirme hakkına sahipsiniz, çünkü yargılar bağımsızdır ve verdikleri karara saygı duyulur” değerlendirmesinde bulundu. Kendisinin de Türkiye’de yargının verdiği kimi kararların arasında beğenmediği kararların olduğunu; ancak yargının kararına uymak durumunda kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk yargı sisteminin, davaları devam eden Alman vatandaşları arasında; haklarında tutuksuzluk kararı aldığı kişilerin yan sıra tutuksuz yargılama kararı verdiği kişilerin de, serbest bıraktığı kişilerin de olduğuna dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan cevabının devamında, soruyu yönelten basın mensubuna hitaben şunları kaydetti: “İsim verdiniz Enver Altaylı, acaba ben sorsam Enver Altaylı’yı tanır mısınız diye? Geçmişinde bu kişinin neler olduğunu bilir misiniz diye? Bunun acaba Türkiye’nin istihbarat sisteminin içerisinde de dolaylı yer aldığını bilir misiniz diye sorsam, acaba siz de bilir misiniz? Acaba bu istihbarat sisteminde daha sonra ne gibi işlevler görmüş ve acaba Türk yargısı bu kişiyi niçin acaba şu anda tutuklamış? Onun için biz yargıya saygı duymak durumundayız.”

“TÜRKİYE-ALMANYA ARASINDA TEKNOLOJİYE, DİJİTAL DÖNÜŞÜME, SAVUNMA SANAYİNE YÖNELİK ATACAĞIMIZ BİRÇOK ADIM VAR”

Bir basın mensubunun, “Türkiye ile Almanya arasında yeni normalleşme adımlarının atılacağını biliyoruz, buna ilişkin olumlu bir gündemle Türkiye’nin buraya geldiği biliyoruz. İlk somut adımları ekonomi adına ne zaman bekleyebiliriz?” şeklinde soruyu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle cevapladı: “Yarınki görüşmemizi Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler noktasında çok çok önemsiyorum. Yarın bu ekonomik ilişkilerimizi gündeme taşıyacağız ve ekonomik ilişkilerde bu sürecin Türkiye-Almanya arasında çok önemli olduğuna, özellikle ileri teknolojiye, dijital dönüşüme, bunun yanında savunma sanayine yönelik daha önceden de planladığımız atacağımız birçok adım var. Özellikle Almanya-Türkiye bu ortak adımlarla inanıyorum ki bölgede de ciddi bir performansı sergileyecektir ve tamamlayıcı olduğumuza da inanıyorum. Bundan dolayı da özellikle teşekkür ediyorum.”

“DEVLET SIRLARINI İFŞA ETMEK SUÇTUR”

Devletin sırlarını ifşa suçuyla Türkiye’de hakkında yargı kararı bulunan ve kaçtığı Almanya’da ikamet eden Can Dündar’ın, ortak basın toplantısına katılmaması ile ilgili olarak Almanya Başbakanı Merkel’e, samimi açıklamaları dolayısıyla, teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk yargısı bırakılması gerekli olanları zaten tutuksuz yargılanmak üzere de olsa bırakmıştır. Hatta hiç ona gerek kalmadan bırakılması gerekeni de bırakmıştır, isim vermeyeceğim. Fakat son söylediğiniz kişiye gelince, önce Can Dündar’ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda olan bir kişi olduğunu ve bunun Türk yargısı tarafından 5 yıl 10 aya mahkûm edildiğini herhâlde biliyorsunuzdur. 5 yıl 10 aya mahkûm olan bir kişi, aradaki bir boşluğu fırsat bilerek, kaçarak Almanya’ya gelmiştir. Şu anda bu kişi Türk yargısına göre bir mahkûmdur ve 5 yıl 10 ay mahkûmiyeti vardır. Ajandır, devletin sırlarını ifşa etmiştir. Hiçbir ülkede devletlerin sırları ifşa edilmez, ifşa edilmesi suç teşkil eder.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Almanya ile arasında suçluların iadesi anlaşmasının olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin Almanya’dan mahkûmiyet kararı kesinleşmiş olan kişinin iadesini istediğini ve böyle bir suçluyu istemesinin en doğal hakkı olduğunu vurguladı. Aynı durum Almanya için de geçerli olabileceğine değinerek, Almanya’da yargılanmış, mahkûm olmuş ve Türkiye’ye kaçmış birini Almanya’nın istemesi durumunda Türkiye’nin bu kişi vermek zorunda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir şey benim başıma gelse ben veririm, hiç bakmam. Olayın aslı budur, bunun da doğrusunu bilmemizde fayda var” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından Neue Wache Anıtı’nı ziyaret ederek, çelenk bıraktı.

CEVAP VER