Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ile basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı.

Kendisini takip eden Başbakanlık muhabirleriyle tek tek tokalaşan Yıldırım, üzerinde “Çalışan Gazeteciler Gününüz Kutlu Olsun” yazılı pastayı kesti. Başbakan Yıldırım, pastanın ilk dilimini, hamile bir basın mensubuna ikram etti.

Daha sonra gazetecilerle bir süre sohbet eden Yıldırım, gazetecilerin, dünyada yaşananları en hızlı ve en doğru şekilde aktardıklarını bildirdi.

Gazetecilerin hakkını, hukukunu korumanın Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin görevi olduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, hükümet olarak son 15 yıldır gazetecilerin haklarının daha ileriye taşınması bakımından çaba gösterdiklerini anlattı.

“BÖLÜCÜ AKIMLARI CESARETLENDİRECEK YAYINLARDAN KAÇINILMALI”

Medyanın önemli bir denetim mekanizması olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, “İktidar, sadece vatandaşın sandıktan sandığa gidip oy vermesiyle, yasalar ve Meclis çalışmaları yoluyla denetlenmez. Aynı zamanda iktidarın, vatandaşın menfaatine iş yapıp yapmadığı basın tarafından izlenir ve kamuoyuyla paylaşılır. Burada dikkat etmemiz gereken şey, tabii ki haberlerin gerçeklerden ayrı düşmemesidir. Mağduriyetlere meydan verecek anlayışla yayın yapılmamasıdır.” dedi.

Milli birliğe ve bütünlüğe zarar verecek, bölücü akımları cesaretlendirecek yayınlardan kaçınılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, “Ayrıca karanlık emelleri olan, ülkenin yasalarını, kurumlarını, kendi ideolojilerine alet etmek isteyen FETÖ gibi örgütlerin gelişmesine, kamu ve devlet içinde güçlenmesine hizmet edecek faaliyetler, asla basın yayın faaliyeti olarak düşünülmemelidir. Geçmişte bunun acı tecrübelerini yaşadık, bugün bunun bedellerini ne yazık ki ödüyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimine karşı 15 Temmuz gecesi vatandaşları meydanlara davet ettiğini hatırlatan Yıldırım, hain girişimin engellenmesinde hükümetin kararlı duruşunun yanı sıra medya ve basın kuruluşlarının önemli payı olduğunu da belirtti.

“EN BÜYÜK EMEK SİZLERİN”

Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O gece medya ve basın kuruluşları herhangi bir telkin almadan, herhangi bir yönlendirme ve baskıya tabi olmadan memleketin geleceği, demokrasisi, bağımsızlığı yönünde adeta durumdan vazife çıkararak, bu alçak girişime karşı vatandaşı cesaretlendirmiş ve darbenin bastırılmasında önemli görev ifa etmiştir. Bu çalışmada siz varsınız, en büyük emek sizlerindir, basın emekçilerinindir. O gece tehlike, can korkusu diye bir şey düşünmeden gece boyunca ve 16 Temmuz’da da bu faaliyetlerinizi sürdürdünüz. Bizimle yakın çalışma içinde olmaya devam ettiniz. Böyle bir gün dolayısıyla sizlere bir kez daha hükümetim ve milletim adına teşekkür ediyorum. Hep beraber daha güzel bir Türkiye, daha güzel bir gelecek için milletimizi doğru bilgilendirmeye devam edeceğiz. Gününüz kutlu, geleceğiniz aydınlık olsun.”

“SİYASETÇİLERİN VE GAZETECİLERİN TATİLİ OLMAZ”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü resmi tatil olabilir mi?” sorusuna, “Yok, olamaz. Gazetecilere tatil diye bir şey yok. Siyasetçilerin ve gazetecilerin tatili olmaz. Burada açık söyleyeyim, bizim de tatilimiz yok.” karşılığını verdi.

Türkiye’de hafta sonları ve resmi tatillerle beraber toplam 116 gün izin yapıldığına değinen Yıldırım, “Bizim tatilimiz yok, bizim yüzümüzden sizin de yok. Onun için biz bir anlamda aynı kaderi paylaşıyoruz.” dedi.

Bu sırada bir gazetecinin, “Efendim, o zaman 10 Ocak size tatil olsun. Size tatil olursa, otomatik olarak bize de tatil olur.” sözleri üzerine renkli anlar yaşandı.

Yıldırım, bunun üzerine “Bizim hanım da şikayetçi, ‘Senin tatilin yok mu, yıllık iznin yok mu’ diye. O da ara sıra bana soruyor ama ne yapalım, yok.” karşılığını verdi.

Başbakan Yıldırım, daha sonra gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

CEVAP VER