Sanatçılar, Türkmen Alkan’ın ‘Sessiz Direniş’ ve İrfan Hasra’nın ‘Yükseliş’ isimli resim sergileri Fırça Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşacak.

Kültür sanat dünyasından tanınmış isimleri ve çok sayıda sanatseveri ağırlayacak sergi 31 Ekim -18 Kasım 2025 tarihleri arasında A ve B Salonlarında ziyarete açık olacak.

Düşünsel ve resimsel tüm ayrıntılarla çalışılmış olan bu sergilerin açılış kokteyli 31 Ekim Cuma günü, 18.00-20.00 saatleri arasında, Hilal Mah. Tayland Cad. 685. Sok. No. 7/A Çankaya-Ankara adresindeki Fırça Sanat Galerisi’nde düzenlenecek.

Türkmen Alkan

SESSiZ DiRENİŞ

Resimlerimdeki çocuk figürü, yalnızca bir çocuğu temsil etmez 0, insanın kendi içindeki kırılgan yanıyla, korkularıyla, hüznüyle ve yalnızlığıyla yüzleşmesini anlatır. Çocuğun bakışında ve duruşunda hem saf masumiyetin hem de olgun bir yetişkinin direncini görmek mümkündür.

Hayatın içinden geçen her duygu resimlerimde kendine yer bulur. Kimi zaman ürkeklik, kimi zaman çaresizlik. Kimi zaman da dimdik ayakta kalma çabası… Benim için bu figür insanın içindeki en çıplak hakikatin aynasıdır. Çocuk, büyümenin kaçınılmaz bedellerini taşırken aynı zamanda ayakta kalmanın gücünü de de temsil eder. Resimlerimde sadeliği özellikle tercih ederim, fazlalıklardan uzak dururum. Çünkü en yalın anlatımın en derin duyguları açığa çıkarabileceğine inanırım. Sessizlikte bile büyük bir ifade, görünmeyen bir hareket vardır. Bu yüzden figürlerim detaylarla değil, taşıdıkları duygu yoğunluğu ile konuşur. Benim için sanat, özgürlük alanıdır. Bir pazarın beklentisi, bir beğeni ölçüsü ya da geçici bir eğilimle sınırlı değildir. Her tuval, içimdeki sezgiden doğar. Kimi zaman kendimle, kimi zaman da izleyiciyle yapılan bir yüzleşme olur. Bu yüzden resimlerime bakan herkes, kendi içindeki çocuğu ve onun direnişini hatırlayabilir. Sessiz Direniş aslında hayatin kendisine bir cevaptır. Yalnızlığın, kırılganlığın ve hüzünlerin içinde bile var olmayı sürdürebilmenin sessiz ama güçlü bir direnişi.

İrfan Hasra

YÜKSELİŞ

Onun dünyasında kaçış, bir yenilginin değil, yeniden doğuşun sembolü. Gri kentlerden uzaklaşırken, hayalin rengine sarılıyor. Her tablo, sıradan hayatin içinden kopup gelen bir özgürlük denemesi. Sanatçı, çocukluk duygularının masumiyetini yeniden hatırlatıyor bize. Rasyonel dünyanın ağırlığına karşı, oyunbaz ve neşeli bir dil kuruyor. Renkleriyle ciddiyeti eritiyor; mizah, ironiyi dönüştürüyor. Onun figürleri bazen gökyüzüne asılmış bir tebessüm, bazen de kentin dar sokaklarından fırlamış bir rüya gibi. Teknolojinin, betonun, hızın arasında insan kalabilmenin yollarını arıyor. Bu resimler sadece bir estetik arayış değil aynı zamanda umudun, hafifliğin ve içsel direncin temsili. Sanatçı bize şunu fısıldıyor: Kaçış bir uzaklaşma değildir – hayalin başladığı yere geri dönmektir. (kaynak:ankaranethaber.com)

CEVAP VER