Çevre düzenleme çalışmaları 2024 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Roma Yolu (Cardo Maximus) Ulus Tarihi Kent Merkezini ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Roma döneminde Galatia eyaletinin başkenti olan Ankyra (Ankara), Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’daki en önemli merkezlerinden biri haline gelmiş. Kentin ana arterini oluşturan ve cardo maximus olarak adlandırılan bu cadde; taş döşemeleri, sütunlu galerileri (stoa) ve dükkânlarıyla kentin ana unsurlarından biri olarak ticari, sosyal ve kamusal yaşamın merkezinde yer almış.
Ankyra kentinin cardo maximus’u 1995 yılında Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı uzmanları tarafından açığa çıkarılmış. Kazılar neticesinde 55 metrelik bir hattı ortaya çıkarılan yolun Anafartalar Caddesi tarafından yönelerek Eski Valilik Binası’nın altından devam ettiği anlaşılmış. Arkeolojik bulgular, andezit bloklarla inşa edilmiş olan caddenin en geç MS 1. yüzyılda yapılmış olabileceğini göstermekte.
ROMALI ANKYRA
Ankara (Ankyra) ve çevresi, MÖ 25 yılında Roma egemenliğine girince bölgede ‘Galatia’ eyaleti kurulmuş; Ankara da bu eyaletin başkenti olmuş. Roma İmparatorluğu’nun en geniş sınırlarına ulaştığı MS 2. yüzyılın sonunda, Ankara da en geniş sınırlarına ulaşmış ve anıtsal yapılarla donatılmış. Kentte Augustus Tapınağı, Büyük Hamam, Antik Tiyatro gibi kalıntıları bugün de görülebilen ya da Roma Bendi ve Hipodrom gibi izleri kaybolmuş çok sayıda Roma dönemi yapısı yer almakta.
ROMA YOLU
1995 yılına kadar varlığı bilinmeyen Roma Yolu, Ulus Şehir Çarşısı inşası sırasında tespit edilmiş. Ortaya çıkarılan yol dokusu kentin ana arterini oluşturması ve kentin bilinen en geniş caddesi olması nedeniyle cardo maximus (ana cadde) olarak adlandırılmış, Roma Ankyra’sının boyutlarına ve dönemin cadde-sokak sistemine dair önemli ipuçları veriyor. Bu alanda ele geçirilen seramik parçalarından caddenin en geç MS 1. Yüzyıla tarihlendiği anlaşılmış.
Caddenin batı tarafında opus sectile (geometrik zemin kaplama), mozaik döşemeli bir stoa (gezinti holü) ve stoaya birleşen dükkân sırası bulunmakta. Caddenin doğusunda, üzerinde sürgülü kapı izleri bulunan iki adet eşik taşının doğrudan cadde ile birleşmesi ise cadde boyunca stoasız bir dükkân sırasının da bulunduğunu göstermekte. Kazı çalışmaları sırasında ele geçen farklı dönemlere ait seramikler, sikkeler, kandiller, cam objeler günümüzde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmekte. (kaynak:ankaranethaber.com)