Sanatçı Hilal Can’ın İzleyenleri hem duygusal hem de düşünsel bir yüzleşmeye davet eden “Günebakanlar” yerleştirmesi renkli bir açışla sanatseverlerle buluştu.

Sanatçının, buluntu kumaşlar, kartonlar ve geri dönüştürülmüş malzemelerle oluşturduğu yerleştirme, gündelik nesnelerin taşıdığı anlam katmanlarıyla şekillenirken; Goethe Enstitüsü’nün Galeri Vitrinine dışarıdan bakanları da içine çeken, sessiz ama canlı bir karşılaşma alanı oluşturdu.

Başkentli sanatseverlerin ve davetlilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen açılış renkli görüntülere sahne oldu.

10 Mayıs’ta ziyarete açılan Hilal Can’ın “Günebakanlar” adlı yerleştirmesi 29 Haziran’a kadar ziyaret edilebilecek.

İÇİME SİNEN BİR YERLEŞTİRME OLDU

Sergi açılışının ardından ankaranethaber.com muhabirine açıklamalarda bulunan Hilal Can, “Güzel bir süreç oldu. Yerleştirmeyi doğaçlama yaptım aslında. Bazı semboller vardı yanımda getirdiğim. Onların yerlerini burayı kurgularken yerleştirmiş oldum ve aslında her şey kendi anlamını baştan yarattı, o yüzden de, benim içime sinen bir yerleştirme oldu.” dedi.

KIYAFETLERİMİ SANATÇIMIZ BELİRLEDİ

“Günebakanlar” enstalasyonuna uyumlu giysileriyle dikkat çeken ve açılışta klarnetiyle canlı performans sergileyen Duru Örs, ankaranethaber.com muhabirine etkinlikle ilgili açıklamalarda bulundu. “Kıyafetleri sanatçımız belirledi, enstalasyon olarak renk uyumuna baktık, üzerimdekilerin hepsi sanatçının kendi seçimi.” diyen Örs, Klarnet çalmanın kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu belirtti ve “Sanat Yaşatır” diyerek bu bakış açısını kendisine şiar edindiğini ifade etti.

GÜNEBAKAN ÇİÇEĞİNDEN İLHAMLA KURGULANDI

Hilal Can’ın sanatsal pratiği; kişisel dönüşüm, toplumsal belleğin izleri ve bireysel hafızayla kurduğu ilişkiler etrafında şekillenir. Mitler, semboller ve buluntu malzemelerle kurduğu dil, izleyiciyi hem duygusal hem düşünsel bir yüzleşmeye davet eder.

“Günebakanlar” yerleştirmesi, sanatçının 2023’teki “Gece Gezenler” sergisinde karanlıkta başlayan dönüşümünü gündüzün ışığında sürdüren yeni bir adım. Galeri Vitrin’de sergilenecek bu yerleştirme, günebakan çiçeğinden ilhamla kurgulanan figürlerle güne dâhil olan, görünürlüğü seçen varlıklar olarak yönünü bulmayı ve birlikte var olmayı kutlayan bir sahne yaratır.

Bu sahne, queer kimliğin görünürlük arzusunu şiirsel bir anlatıya dönüştürerek, izleyeni “güne” nasıl baktığını yeniden düşünme ve düşlemeye çağırır. Buluntu kumaşlar, kartonlar ve geri dönüştürülmüş malzemelerle oluşturulan yerleştirme, gündelik nesnelerin taşıdığı anlam katmanlarıyla şekillenirken; Goethe-Institut’un vitrininde dışarıdan bakanları da içine çeken, sessiz ama canlı bir karşılaşma alanı yaratır.

Hilal Can; resim, seramik, kolaj, yerleştirme, duvar resimleri ve analog görselleme gibi çeşitli mecralarda çalışıyor. 2020’den bu yana deneysel müzik ve ses performansları da üreten sanatçı, 2025 yılı boyunca Cité des Arts – Paris’teki stüdyo programının katılımcıları arasında yer alıyor. (kaynak:ankaranethaber.com)

CEVAP VER