Küçükçekmece Belediyesi ve Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin işbirliğiyle hazırlanan bu sergi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yılında farklı zaman, kültür, eğitim ve coğrafyalarda yaşamış, kendini var etmiş, risk almış, toplumsal fayda üretmiş, 150 farklı ‘kadın’ ve ‘kadına dair’ görselden oluşuyor. Bu seçki, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın Afiş, Efemera, Kartpostal ve Fotoğraf Koleksiyonları ile, Özel Arşiv Koleksiyonu’ndan seçilen görselleri içeriyor.
Sergi’nin amacı, tarihte kadın görünmezliğine karşı, toplumsal ve özel alanda kendilerini gerçekleştirmek için eğitim alanında, çalışma alanında, özel alanda kendini inşa etmeye çalışan, mücadele veren toplumsal ve tarihsel bir grup olarak kadınları görünür kılmak; Cumhuriyet modernleşmesinde, zorluklara ve imkanlara rağmen, kadınların toplumun her alanında çok çeşitli değerler yaratmaları ile ‘kamusal özne’ olma hikayelerini, tozlu sayfalar arasından göz önüne çıkartmak; kadınların sadece bir ‘eş’ ve ‘anne’ olmalarının ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti ‘’kadın’ının bir ‘özne’ olarak, çoğul, renkli ve zengin bir profil ortaya koyduğunu görselleştirmek; kadınların mikro tarihlerinin, öykülerinin üzerindeki örtüyü kaldırmak; ve günümüz kuşaklarının hafızalarında, kesintilerle de olsa, bu tarihsel sürekliliğin yerini almasını sağlamak.
Feminist tarih yazımının ortaya koyduğu gibi, bu topraklarda, kadınların ‘eşit hak’ ve ‘özgürlük’ taleplerinin yüzyıldan daha uzun bir geçmişi var. Kurdukları dernekler, çıkarttıkları yayınlarla kadınlar şeriat yönetimin ‘kamusal alanın dışında tuttuğu’ düzenlemelerine ve ‘özel alan’daki eşitsizliklerine karşı koymaya çalıştılar; eğitim hakkı, çalışma hakkı, velayet hakkı vb. kısmi düzenlemeler için mücadele ettiler; Kurtuluş Savaşı mücadelesinde de her alanda aktif rol alarak, bağımsızlık mücadelesinin kazanılmasını sağladılar. Cumhuriyet’in ‘eşit yurttaşlık’ ilkesi ile siyaset, istihdam, eğitim, kültürel vb toplumsal alanın her yerinde varlık göstererek başarılı oldular. Cumhuriyet Türkiyesi’nde hakim paradigma olan ‘kadın-erkek eşitliği’ söylemi ile ‘eşitlik ve özgürlük’ mücadelesi veren feminist düşünce ve politikanın varlığı, kimi zaman örtüşen kimi zaman paradoksal bir ilişki içinde, güçlü, çeşitlilik ve süreklilik gösteren bir tarihsel ‘özne’nin ‘kadın’ın kurulmasına zemin oluşturdu.
Sergi, Cumhuriyet’in 100 yılında kadınlara dair görseller, Türkiye’nin modernleşme tarihinin de bir izdüşümü olarak, kadınların farklı yüzlerini sergiliyor. Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı arşiv ve koleksiyonlarından seçkiye dahil ettiğimiz 150 görsel, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne, farklı kadınların, kadın örgütlerinin ve kadın gruplarının; eğitimde, sağlıkta, fabrikada, konferansta, mitingde, kürsüde, okulda veya piknikte vb. olan ‘an’larıyla çeşitli temsillerden oluşuyor. Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda, Kurtuluş Savaşı’nın sembol fotoğraflarından olan Halide Edip Adıvar’ın kürsüden yaptığı etkili konuşmayla halkı direnmeye davet ettiği, bağımsızlık mücadelesinin kırılma anlarından birini oluşturan fotoğraf; ya da Türkiye’de İkinci Dalga Feminizmin ilk kitlesel eylemi olan Kadıköy’deki “Kadınlar Dayağa Karşı Dayanışmaya Yürüyüşü”ndeki kadınlar; veya Konya, Sivas gibi Anadolu illerinden kız okulları öğrencilerinin görselleri mikro ve makro tarihin belgeleri olarak sergileniyor; kamusal tanınırlığı olmayan ama kişisel arşivlerini Kütüphane’ye bağışlayan pek çok kadının albümlerinden görsellerle, Cumhuriyet’in kadın yüzünün çeşitliliğinden örnekler sergileniyor.
Cumhuriyet’in 100.yılı nedeniyle, Kadın Eserleri Kütüphanesi arşiv ve koleksiyonlarından, araştırmacılara ve ilgililere açık olan 150 görselden oluşan bu seçki, “İstanbul’un Kadın Yüzü” başlığıyla bütün kamunun bilgisine ve ilgisine açılmış oluyor. Böylelikle, Sergi’yle Türkiye’nin ulaşılamamış olan bölgelerinden kadınlara dair olan her tür belgenin, değerli olduğunu esas alan bir arşivcilik yaklaşımıyla, kadınların varoluşuna ve kimliğine dair farkındalık yaratmayı amaçlıyor.