CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, vatandaşların karamsar bir ortamda olduğunu söyleyerek, hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmamasını istedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, güzel Türkiye’de huzuru, barışı, kardeşliği, esenliği ve sağlığı hep birlikte yerine getireceklerini ifade etti.

Altı siyasi parti liderinin bir araya geldiğini ve kamuoyu açıklamasında bulunduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, “siyasi ahlak yasası” çıkarmak için çalışmalara başladıklarını belirtti. Ortak karar aldıkları bazı konuları sıralayan Kılıçdaroğlu, öte yandan cumhurbaşkanı adayının niteliklerini de kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı.

Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi ile Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada mahkemenin kararını açıkladığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kurgulanmış mahkemelerden adalet çıkmaz. Burada görev alan hakimlerin bir kısmı zaten önceden kararlarını vermişler. Bu kararlar, kendi özgür iradeleriyle verdikleri kararlar değil, talimatla aldıkları kararların altına imza atıyorlar. Bu tür mahkemelerle yeni karşılaşmıyoruz aslında. Demokrasi tarihimize baktığımızda bu tür mahkemeleri çok gördük. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nın bile ‘terörist’ olarak kurgulanmış mahkemelerden hapse atıldığını gördük. Gezi, bizim demokrasi tarihimizde özgürlüğü haykıran gençlerimizin sesidir. Gezi, baskıya isyandır. ‘Baskı istemiyoruz. Kendi ülkemizde özgürce yaşamak istiyoruz, doğayı koruyalım.’ diyor gençler. Bu kurgulanmış mahkemede, Osman Kavala, daha önce berat ettiği bir davada müebbet hapse mahkum oldu. Dünyada böyle bir örnek, garabet yok ama bizim ülkemizde olur. Çünkü yargı bağımsız değil.”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi ile Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada tutuklanıp hapse gönderilen kişilerin isimlerini sıralayarak, “Vera’yı unutmayın. Vera, babası hapse giderken babasını kucakladı ve öptü. Bizim hep beraber Vera’ya bir sözümüz var; biz sevgili Vera’yı babasıyla tekrar kucaklaştıracağız. Onun sözünü veriyorum, Vera babasıyla kucaklaşacak.” ifadelerini kullandı.

İktidarın “beşli çetelerin iktidarı” olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, herkesin bu güzel ülkede birlikte yaşamak zorunda olduğuna işaret etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, daha önceden hazırladığı konuşmasını yapmayacağını, bunun yerine “karanlığa mahkum edilen milyonların sesini” dile getirmek istediğini söyledi.

Çok öfkeli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Evlatların karanlığa mahkum edildiği bir Türkiye’yi asla istemiyorum. Her çocuğun aydınlık bir ortamda yatağına başını koyduğu bir ülke istiyorum. Karanlığa mahkum edilen çocuklarımız dolayısıyla öfkeliyim. Seslenmek istiyorum; Ey saray sesimi duyuyor musun? Hiç kimse olarak gördüklerinin, yani görmezden geldiğin, karanlık ışıksız evlerinden sesleniyorum sana. Yoksulların biriken öfkesini görüyor musun? Evsiz, yurtsuz, elektriksiz, aç bıraktığın bebeklerin ağladığını duyuyor musun? Ben, o bebeklerin ağlamalarından gece uyuyamıyorum. Karanlıkta onları düşünüyorum. Sonra o karanlıkta senin beşli çetelerini de düşünüyorum ve yumruklarımı sıkıyorum.” sözlerini sarf etti.

Ahmed Arif’in “Bunlar, engerekler ve çıyanlardır./Bunlar, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır.” dizelerini aktaran Kılıçdaroğlu, “Dünya kötülük yapanların yüzünden değil, bu kötülüğe seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden bu hale geldi. Cesaret yoksa, zafer yoktur. Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum, size de bir çift lafım var; bu engerekler ve çıyanlarla çatışma ne kadar sert olursa, zafer de o kadar yakın ve görkemli olur. Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Bu milleti, çetelere boyun eğdirmeyeceğiz. Ben, o yoksulluğa mahkum edilen çocuklar için mücadele edeceğim. Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin. Açık ve net söylüyorum.” diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir insanın hayatında uğrunda öleceği bir şey yoksa zaten hiç yaşamamış olduğunu dile getirdi.

Partisinin milletvekillerinin ve milletin huzurunda, asla pes etmeyeceğine söz veren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“İçimde bu halk için biriktirdiğim büyük bir kavga var. Bu kavgayı hep birlikte yol arkadaşlarımla birlikte yapacağız. Ülkeyi, kaçak sığınmacılarla dolduranlarla, beş paraya vatandaşlığı satanlarla, yabancılara daire satılsın diye emlak desteği çıkaranlarla, ülkede milyonların elektriğini kesen çetelerle, çocukları etten, sütten mahrum bırakanlarla, bu kiralarla, bu enflasyonla, sokaklarımızı mafyaya teslim edenlerle kavga edeceğiz. Uyuşturucu baronlarıyla iş tutanlarla, ülkenin onurunu konsolosluk bahçelerine gömenlerle, yargıyı siyasetin emrine verip Brunson’ları özel uçaklarla gönderip kendi insanımızı hapishanelerde rehin tutanlarla kavga edeceğiz. Halkın milyarlarını, alın terini arka kapıdan satanlarla kavga edeceğiz. Özetle vatanı satanlarla kavga edeceğiz. Biz, birbirimize emanetiz yol arkadaşlarım. Kol kola gireceğiz ve yürüyeceğiz. Bu memleket bize emanet. Birimiz açken hiçbirimiz tok değiliz. Birimiz karanlıktayken, hiçbirimiz aydınlıkta değiliz. Hadi eyvallah değerli arkadaşlar.”

CEVAP VER