CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında, iktidarın daha önce de “Şırnak ve Hakkari il olmasın, Yüksekova ve Cizre il olsun.” diye teklif getirdiğini hatırlatarak; “Hakkari ve Şırnak il olarak kalsın, bu ülkenin çıkarları bunu gerektiriyorsa Yüksekova ve Cizre de il olsun. Gelin 81 il değil, 83 il yapalım. Bu CHP olarak bizim çağrımızdır, umarım bölgeden de destek bulur.” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, partisinin Grup Toplantısına, Süper Lige yükselen Göztepe’yi, Sivasspor’u ve Yeni Malatyaspor’u kutlayarak başladı.

Türkiye’nin 81 ilinin tamamıyla gurur duyduklarını belirten Kılıçdaroğlu, Hakkari’nin de kadim kentlerden biri olduğunu ifade etti.

Hakkari’nin Cumhuriyetin kuruluşundan beri il olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, iktidarın daha önce de “Şırnak ve Hakkari il olmasın, Yüksekova ve Cizre il olsun.” diye teklif getirdiğini hatırlattı. İktidarın buna gerekçe olarak terör olaylarını gösterdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu düşüncenin de son derece yanlış olduğunu savundu.

“Sayın Başbakana çağrı yapacağım ama konumunu siz benden daha iyi biliyorsunuz, yetkisiz birisi.” diyen Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya hitaben, “Hakkari ve Şırnak il olarak kalsın, bu ülkenin çıkarları bunu gerektiriyorsa Yüksekova ve Cizre de il olsun. Gelin 81 il değil, 83 il yapalım. Bu CHP olarak bizim çağrımızdır, umarım bölgeden de destek bulur.” ifadesini kullandı.

Dün CHP Emek Büroları tarafından Kıdem Tazminatı Çalıştayı düzenlendiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, çalıştaya Türk-İş, Hak-İş ve DİSK genel başkanlarıyla alanlarında uzmanların katıldığına dikkati çekti.

Kılıçdaroğlu, bir araya gelip sorunları konuştukları için üç konfederasyon başkanına teşekkür ederek, emeğin en yüce değer olduğunu belirtti.

Türkiye’de bugüne kadar emeğe haklarını CHP iktidarlarının verdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Rahmetli Ecevit, çalışma bakanlığı döneminde toplu sözleşme, grev hakkını getirmiştir. Daha sonra Başbakanlığı döneminde işsizlik sigortasını getirmiştir. Sosyal demokrat partilerin işçilerin lehine getirdiği bütün haklar 1980 askeri darbesiyle makaslanmıştır. Darbeler kötüdür. Türkiye’yi geriye götürmüştür, ancak darbeden sonra iktidar olanlar, işçilerin alınan haklarını neden iade etmediler? Ama sizler gidip onlara oy verdiniz. Bugün işçi kardeşlerime söylüyorum; bir daha sandığa giderken haklarınızın korunması açısından bir daha düşünün. Hangi parti sizden yana, bunu düşünerek sandığa gidin.”

Kemal Kılıçdaroğlu, 1980 sonrası izlenen farklı siyaset tarzıyla işçilerin siyasetin tuzağına düşürüldüğünü belirterek, “Yaşam tarzı üzerinden, etnik kimlik üzerinden oy verildi. İşçiler siyasetin tuzağına düştüler.” dedi.

Çalıştay sırasında Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın, 13-14 milyon civarında işçi bulunurken, bunların 1 milyon 600 bininin sendikalı olduğunu söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, taşeron işçisi sayısının ise 1 milyon 700 bine ulaştığını ileri sürdü.

Çalıştayda kayıt dışı çalışmadan da söz edildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şu görüşlere yer verdi:

“Çalışanların yüzde 32,8’i kayıt dışı çalışıyor. Kayıt dışı çalışmayı önlemek için engellemek mi istiyorsunuz? Bunun tek yolu sendikalı olmaktır. Ama işçileri kandırıyorlar. Şimdi oturup kendi durumunu düşünme. Bütün sendikalı, sendikasız, taşeron işçilere, hepsine sesleniyorum; siz insanca yaşamak istiyorsanız, alın terinizin karşılığını almak, barış içinde, huzur içinde yaşamak istiyorsanız sadece gelip oy verebileceğiniz bir tek parti vardır, onun adı da CHP’dir.”

Çalıştayda işsiz sayısının da gündeme geldiğini ve kendisinin 7 milyon işsizden bahsettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, bu sözlerinin Başbakan Binali Yıldırım tarafından eleştirildiğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan, ben değil siz bilmiyorsunuz. Siz iş aramaktan umudunu kesenleri işsiz saymıyorsunuz. Yani 2 milyon 489 bin kişi iş aramaktan umudunu kesenler. Ama ‘iş olsa çalışırız’ diyorlar. Siz bunları işsiz saymıyorsunuz. Bana laf yetiştireceğine oturup biraz kitap oku Sayın Binali Yıldırım.” ifadesini kullandı.

“Şimdi sıra geldi kıdem tazminatına.” diyen Kılıçdaroğlu, iktidarın “kıdem tazminatını nasıl budarız?” demeye başladığını bildirdi.

Kılıçdaroğlu, işçi sendikalarına ve işçilere söz verdiğine işaret ederek, “Siz uzlaştığınız zaman hiçbir itirazımız olmaz. Eğer uzlaşma olmazda bir dayatma kültürü ile kıdem tazminatı TBMM’ye gelirse yine sizin sözcünüz biz olur her türlü demokratik hakkımızı kullanıp, her türlü engellemeyi yaparız.” dedi.

Geçtiğimiz günlerde yine üç işçi konfederasyonunun, uluslararası sendikaların da katıldığı bir toplantı düzenlediğini ve burada çok önemli kararlar alındığını anımsatan Kılıçdaroğlu, toplantının sonuç bildirgesinde ise Türkiye’deki hak ihlallerine dikkatin çekildiğini belirtti.

Bu bildirgenin hiçbir medya kuruluşunda yer almadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, “Eğer üç konfederasyon bir araya gelip hukuksuzluğu dile getiriyorsa bu dünyanın her demokratik ülkesinde birinci haberidir. Bizde görülmeyen haberdir. Grup başkanvekili arkadaşlarımdan rica ediyorum, TBMM kürsüsünden bu metin okuyun, tutanaklara geçsin.” ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, zeytinlik alanlarla ilgili yapılmak istenen düzenlemelere de tepki gösterdi.

“Bir de şimdi zeytin ağacının katliamına sıra geldi. Doymuyorlar, ranta doymuyorlar. Zeytinden ne istiyorsunuz?” diyen Kılıçdaroğlu, zeytin ağacının Kur’an-ı Kerim’de de ismi geçen nurlu bir ağaç olduğuna dikkati çekti.

Zeytinin, yağı anne sütünden sonra en değerli sıvı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 826 bin dekarda 167 milyon zeytin ağacı bulunduğunu bildirdi.

Türkiye’nin dünya zeytin üretiminde ilk onda olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “2002’den bu yana 6 kez zeytin ağaçlarının katliamı ile ilgili kanun teklifi getirdiler. Şimdi 7’nci kez getiriyorlar, neden? Maden arayacaklar. Maden yerin üstünde, bırak yerin altını.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, bu teklifin yasalaşmaması için her türlü çabayı göstereceklerini kaydetti.

CEVAP VER