AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nü ziyaret etti. Enstitü merkezi olarak faaliyet göstermek için restorasyondan geçen Gaziantep’teki Kendirli Kültür Merkezi’ndeki kompleksi ve Arkeometri Laboratuvarını inceleyen Meyer-Landrut, AB ile ‘kültür müzakereleri’ ve sivil toplumla diyalog çerçevesinde Türkiye’deki enstitülerin ve sanatçıların karşılıklı iş birliğinin değerini vurguladı.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında, Avrupa Komisyonu desteğiyle Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği’nin birlikte finanse ettiği Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Büyükelçi Meyer-Landrut, AB Türkiye Delegasyonundan Libor Chlad ve Büyükelçi Meyer-Landrut’un eşi Madeleine Meyer-Landrut’u ağırladı.

Gaziantep Kendirli Kültür Merkezi’ne yapılan ziyarette Büyükelçi Meyer-Landrut ve beraberindekileri Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Belediye Başkanı Başkanı Fatma Şahin, Prof. Dr. Nevzat Çevik, Kültür ve Turizm Bakanı Müşaviri ve Proje Sorumlusu Hakan Tanrıöver ile Gaziantep İl Turizm ve Kültür Müdürü Mehmet Bülent Öztürk karşıladı.

AB’nin de destek verdiği projede gelinen aşamanın incelenmesi amacıyla düzenlenen ziyarette, 430 bilim insanı, sanatçı, teknik ekip ve bürokratların yoğun çalışmalarının sonuçları aktarıldı.

AB için büyük önem taşıyan Türkiye’nin Arkeoloji Enstitüsü’nün kuruluşunda pay sahibi olmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Meyer-Landrut, bu sayede “AB ve Türkiye arasında ‘yeni’ kültür ve bilim köprülerinin temellerinin atıldığını” söyledi. AB ile ‘kültür müzakereleri’ ve sivil toplum diyaloğu çerçevesinde Türkiye’deki enstitülerin ve sanatçıların karşılıklı iş birliğinin değerini vurgulayan Meyer-Landrut, “Bu kültür yatırımının kendi görevi döneminde hayata geçmesinden” duyduğu heyecanı belirtti. Kendisi de tarih çalışmaları yapan Meyer-Landrut, özel bir yer verdiği Enstitü yayınlarına katkı yapma arzusunda olduğunu dile getirdi.

Enstitü adına konuşan Prof. Dr. Nevzat Çevik şunları söyledi: “100 yılı aşkındır kuruluşu hayal edilen ve eksikliği her daim ifade edilen Enstitü, Türkiye’de arkeoloji bilimini daha da geliştirmek, bu alanda çalışanlara her konuda destek olmak ve ilgili kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak amacıyla kuruldu. Tüm paydaşların katkılarıyla büyük güce sahip bir ‘yuva’ olacak Enstitü, derin tarihsel geçmişin beslediği ortak kültürle Avrupa ve Asya arasındaki uluslararası diyaloğun gelişmesine de katkı veriyor. Büyükelçi Meyer-Landrut’un ziyareti bu anlamda da çok kıymetli.”

Arkeoloji Enstitüsünün, Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda hazırlanan Arkeometri Laboratuvarı ile Türkiye’nin ‘saha yönetimi’ laboratuvarına sahip ilk enstitüsü olacağını vurgulayan Hakan Tanrıöver, projeyle Türkiye ve Avrupa’daki kültür ve sanatın farklı disiplinlerinde öne çıkan uzmanları bir araya getirmeyi başardığını vurguladı.

Tanrıöver şöyle konuştu: “Çalışmalarımız 430 kültür, sanat ve bilim insanının gayretleriyle hayata geçiyor. Bu anlamda, bilimsel çalışmalardan yayınlara, eğitimlerden kültür-sanat etkinliklerine ve turizm ile tanıtıma kadar farklı alanlardaki koordinasyonu, uzmanlıklarını ve emeklerini ortaya koyan çok kıymetli isimlerle birlikte sağlıyoruz. Çalışmalarımızın merkezinde Hale Ural, Prof. Dr. Nevzat Çevik, Prof. Dr. Kutalmış Görkay, Prof. Dr. Aydın Gülan, Prof. Dr. Edibe Sözen, Prof. Dr. Rânâ Özbal, Prof. Dr. Fahri Temizyürek, Doğan Hızlan, Fahri Aral, Mimar Levent Çırpıcı, Asım Erverdi, Güniz Atis Azrak, ve Aslı Güngör’ün emekleri ve yol göstericilikleri var.”

Enstitü’nün bilimsel çalışmalara desteği çerçevesinde, ilk etapta Türk arkeolojisine ilişkin ‘kazı defterleri’ dijital hâle getirildi. Devlet arşivlerindeki 1,5 milyon belgenin taranması ve 50 bin dijital kitaplık koleksiyonun da hazırlanmasıyla ilk Dijital Arkeoloji Arşivi, Arkeoloji Ensitüsü ile hayata geçiyor. Şubat ortasından itibaren kültür hayatına kazandırılacak 27 eserin basılmasının ardından, müfredatı tamamlanan eğitim çalışmaları, pandemi şartlarına göre, Nisan ayında başlayacak.

CEVAP VER