27 Aralık 1919 Cumartesi gününü gösterirken. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Ankara’ya doğru yaklaşıyorlardı…

“Cuma günü Ankaralılar Namazgâh denilen bir tepenin üstüne toplanmışlardı. Bu yer şimdiki Türk Ocağı’nın bulunduğu tepedir. Burada iri Ankara kayalarından bir mihrap ile bir de yüksek bir taş sedir bulunuyordu. Mihrabın önünde cemaatle bir öğle namazı kılındıktan sonra, taş sedirin yanına üzerinde sırma ayetler dolu olan bir sancak dikilmişti. Halk namazdan sonra diz çökerek, kalbinin bütün safiyeti içinde vecde dalarak, memleketin düşman elinden kurtulması için gözyaşlarıyla, bütün eller göğe doğru uzanarak Tanrı’ya dua etmişlerdi… Ankara’nın meşhur tellallarından Ali Dayı gür sesiyle çarşıdan bağırarak geliyordu:

Mustafa Kemal Paşa geliyor! Herkes aşağı yüze insin!”

Atatürk’ün silah arkadaşı ve aynı zamanda da tarihçi Enver Behnan Şapolyo, Atatürk ve Seymen Alayı isimli eserinde Türk tarihindeki “Kızılca Gün” kavramı ve Atatürk’ün Ankara’da karşılanışı hakkında çok detaylı tarihsel bilgiler vermektedir…

Enver Behnan’a göre Oğuz Türk töresi olan Seymen Alayı yalnızca devletin ve milletin buhran yaşadığı “Kızılca Gün” denilen zamanlarda tertip edilir ve tertiplenen bu Seymen Alayı’ndan sonra da devleti ve milleti yaşanan buhrandan kurtaracak bir lider seçilirdi. Selçuk Bey ve Osman Bey tahta çıkarken de Seymen Alayı tertip edilmiş ve devlete yeni lider seçimi gerçekleştirilmişti. Lider seçiminden sonra ise kımızlar içilmiş, dualar edilmiş ve zeybek oyunları oynanmıştı…

Yurdun işgali üzerine Milli Direnişi başlatan Mustafa Kemal Paşa’da 27 Aralık 1919 Cumartesi günü Ankara’ya geldiğinde Seymen Alayı düzenlenmiş ve ellerinde pala kılıçları ile doh, doh! Naraları çeken süvari Seymen Efeler tarafından karşılanmıştı. Efelerin arka sıralarında ise Ahiler (esnaflar), dervişler, Yörükler, gönüllü askerler, çevre il ve ilçelerden gelen halk ile Ankaralılar bulunuyordu…

Ankara Seymen’lerinden dev cüsseli olan Güveçli İbrahim, Seymen bayrağını aldı. Üç grup Seymen teşkil edilmişti. Birinci bayrak Güveçli İbrahim’de ikinci bayrak Türkmen Hacı Hüseyin’de üçüncü bayrak Kayserili Hacı ’da idi. Tam 700 yaya Seymen ve 3000 atlı Zeybek kıyafetinde Seymen düzülmüştü. Bu sahneyi Enver Behnan Şapolyo şöyle ifade etmektedir: “Bir millet tarihin karanlıklarına gömülerek yok olurken tekrar ne suretle doğuyor ve toplum vicdanı ne suretle galeyana gelerek, sinesinden bir önder yaratıyor, onu bugün görmek mümkündü. Bu yazdıklarımı okuyanlar, bilmeyenlere öğretsinler. Türkoğlu nedir? Oğuz töresince neler yaratmışlardır? Kendilerine bırakılan vatanın ne müşkül anlarda ve ne gibi büyük galeyanlarla meydana geldiğini okuyup anlasınlar. Ona göre millet yolunda böyle çalışsınlar diye gece durmadım, gece uyumadım, sizlere tarihi vakaları yeniden canlandırmaya, milli enerjimizi yükseltmeye çalıştım. Milli mücadelenin bütün bu safhaları mazlum milletlere örnektir. Onlar da dikkatle okuyup uyansınlar!”

Atatürk’ün Ankara’da Karşılanışı:

Bu sahne karşısında Mustafa Kemal Paşa çok duygulanır ve hemen arabasından inerek kendisini karşılayan 700 Zeybek kıyafetli Seymen Efelerin ellerini tek tek sıkar ve sert bir sesle:

-Merhaba Efe’ler! Diyerek yüksek sesle onları selamlar.

Efe’ler hep bir ağızdan:

-Sağ ol Paşa hazretleri! Derler.

Mustafa Kemal Paşa:

-Arkadaşlar buraya niçin geldiniz? Dediğinde Efeler hep bir ağızdan:

-Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik!

Mustafa Kemal Paşa:

-Fikrinizde sabit misiniz?

Efeler tekrar bağırırlar:

-Ant olsun!

Mustafa Kemal Paşa gözleri yaşararak:

-Var olun yiğitler! Der.

Daha sonra Yağcıoğlu Fehmi Efe, Zeybek oynar. Paşa der ki;

-Benim için çok yoruldunuz, zahmet ettiniz, hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Çok memnun oldum. Sizler çok bahtiyar ve yüksek kalpli insanlarsınız!

27 Aralık 1932

Böylece Oğuz Türk geleneği olan Seymen Alayı yine bir “Kızılca Gün” de düzenlenmiş ve yurdun dört bir yanından gelen temsilciler ile Türk milleti kendisini bu “Kızılca Gün”den kurtaracak lideri seçmiştir…

Seymen Alayı işte böylesine önemli bir olaydır…

Atatürk’ü, 27 Aralık 1919 yılında, Milli Mücadele’nin karargâhı seçerek Ankara’ya gelişi sırasında, çevre il ve ilçelerden çok sayıda katılımla atlı ve yaya Seymenler karşılamıştı. Atatürk ilerleyen süreçte, hemşerilik teklifini kabul edip Hacı Bayram Mahallesi Kütüğü’ne kayıt olduğu Ankara’nın başkent olmasını da sağlamıştı.

Ankara sevdalıları adına hoş geldin Paşam…

CEVAP VER