TÜSİAD ve İstanbul Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü işbirliğinde düzenlenen 5. “Çin’i Anlamak & Çin ile İş Yapmak” başlıklı konferansta, Türk iş dünyası ve karar alıcıları açısından Çin’deki ekonomik, sosyal ve teknolojik alandaki hızlı dönüşüm incelendi, Çin’in uygulamakta olduğu strateji ve politikaların Türkiye’ye ve küresel ekonomiye yansımaları değerlendirildi.

TÜSİAD ve İstanbul Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü işbirliğinde 10 Aralık Salı günü İstanbul’da InterContinental Hotel’de gerçekleşen konferansın açılış konuşmalarını T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, Ç.H.C. İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Konsolosu Huang Songfeng ve TÜSİAD Çin Ağı Başkanı Korhan Kurdoğlu yaptı.

Simone Kaslowski: Dünya ticaret sisteminde gerçekleştirilmesi arzu edilen reformlar, ancak Çin ile birlikte mümkün olabilir.

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski açılış konuşmasında şu mesajları verdi:

“40 yılı aşkın bir süredir devam eden ekonomik reform ve dışa açılım sürecinin ardından bugün Çin, uluslararası düzenin şekillenmesinde lider oyunculardan biri oldu. Dünya ticaret sisteminde gerçekleştirilmesi arzu edilen reformlar, ancak Çin ile birlikte mümkün olabilir.

İki ülke arasında uzun yıllardan bu yana var olan ticaret dengesizliğini gidermek için, Çin’den uzun dönemli doğrudan yatırımların artmasını, Türkiye ve Çin arasındaki ortaklıkların çoğalmasını ve daha çok Çinli turistin ülkemize gelmesini çok önemsiyoruz.”

Bekir Okan: Çinli Turist Sayısını 10 milyona çıkarmalıyız

İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan ise konuşmasında şunları belirtti:

“İstanbul Okan Üniversitesi Türkiye’de ilk Çince Mütercim-Tercümanlık bölümünü 2009’da kurdu. Üniversitemiz ve Okan Koleji, ülkemizde hala eksikliği hissedilen Çin uzmanı yetiştirmeye, Çince bilen üniversite mezunları yetiştirmeye büyük önem veriyor. Konfüçyus Enstitüsüne de ev sahipliği yapıyoruz. Her yıl Türkiye’ye 400 bin Çinli turist geliyor. Bu sayıyı 10 milyona çıkarmak hedefimiz olmalı. Bu hedefe İş Yaşamına En Yakın Üniversite olarak gereken desteği vereceğiz.”

Korhan Kurdoğlu: İlişkilerimizi, iki ülke için de çok daha güçlü hale getirmeliyiz

TÜSİAD Çin Ağı Başkanı Korhan Kurdoğlu konuşmasında;

“Yaptığı yatırımlarla dünyanın yeni süper güçlerinden biri olarak anılan ve çok yakın bir gelecekte gerek ekonomi gerek teknolojide dünya liderliğine yürüyecek olan Asya’daki en büyük ticari ortağımızla ilişkilerimizi, iki ülke için de çok daha güçlü hale getirmeliyiz.

Başkanlığını yürütmekte olduğum TÜSİAD Çin Network hem Türkiye’de ve Çin’de hem de diğer uluslararası platformlarda Çin bağlantılı tüm gelişmeleri yakından takip ediyor, işbirliklerinin geliştirilmesine katkı veriyor ve Çin’e yönelik pek çok etkinlik düzenliyor.” dedi.

Selim Kervancı: Katma değerli finansman modelleri ile her iki ülke girişimcilerinin yanındayız

Konferans çerçevesindeki değerlendirmeleri kapsamında “Kuşak ve Yol’ güzergâhında Türkiye’nin coğrafi ve jeopolitik konum açısından büyük öneme sahip olduğunu belirten HSBC Türkiye CEO’su Selim Kervancı, şöyle konuştu: “Kuşak ve Yol’ girişiminin sunduğu ticaret, yatırım ve uluslararası pazarlara erişim fırsatlarını ülke ve iş dünyası olarak iyi değerlendirmeliyiz. HSBC olarak, Türkiye’nin hem yatırım alanında hem de ticari alanda sahip olduğu potansiyeli Çin iş dünyasına aktarırken, iki ülke firmaları arasında köprü oluşturarak Çin ile ticari ilişkileri güçlendirmeyi hedefliyoruz. Özellikle ‘Kuşak ve Yol’ girişimi kapsamındaki büyük altyapı yatırımlarında ve/veya özel sektör ve kamu ortaklığı ile hayata geçirilmesi planlanan farklı sektörlerdeki yatırımlarda, ilgili ticari koridorlarındaki gücümüzü de kullanarak, katma değerli finansman modelleri ile her iki ülke girişimcilerinin yanında olacağız.” 

Huang Songfeng

İlk oturumunda, Çin’deki ekonomik, sosyal ve teknolojik alandaki gelişmelerin tartışıldığı; Made in China 2025, Kuşak ve Yol Girişimi, Çin’in doğrudan yabancı yatırımları ve uluslararası ilişkilerin mercek altına alındığı konferansın ikinci oturumunda, Türk firmaların Çin’de iş yapma deneyimleri paylaşıldı. Üçüncü oturumda, Çinli firmaların Türkiye deneyimleri ve işbirliklerine değinilirken; son oturumda ise kamu perspektifinden Türkiye ve Çin ilişkileri farklı bakanlık temsilcileri tarafından ele alındı.

Bekir Okan

CEVAP VER