15 Temmuz şehitlerinin aileleri ile gazi ve gazi yakınlarıyla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Kılıçdaroğlu oturduğu kontrollü koltuğun diyetini ödüyor. Bunun için FETÖ’nün avukatlığını, borazanlığını, gönüllü sözcülüğünü yapıyor. Pensilvanya emrediyor, bunlar anında uyguluyor” dedi.

Konuşmasında bölücü terör örgütü PKK’nın, 1984 yılından beri hunharca katlettiği insanların çoğunluğunu Kürt vatandaşların oluşturduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’da yapılacak halk oylamasının aynı Kürt vatandaşlarının da bir sınavı olduğunu ifade etti ve “Artık kimse ‘bizi tehdit ediyorlar, korkutuyorlar’ diyemez. Türk Silahlı Kuvvetleri, polisimiz, korucularımız, hepsi Güney Doğu’da, Doğu’da bunların tehdit ettiği yerlerde onların sırtındadır. Bakın, 20 ayda 10500 terörist etkisiz hale getirilmiştir” diye konuştu.

“MAZLUMLARIN AHI YERDE KALMAYACAK”

Şehit yakınlarının 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlara yönelik idam taleplerini ifade eden tezahüratta bulunması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamaları yaptı: “16 Nisan karar günüdür. Niye bunu söylüyorum? Şimdi Bay Kemal diyor ki, ‘katillerin idamından yanayım.’ Sayın Bahçeli, ‘ben idamdan yanayım’ diyor. Sayın Yıldırım, o da, ‘ben de idamdan yanayım’ diyor. Ben diyorum ki, anayasal bir değişiklik gerektirdiği için bu karar çıktığı anda Parlamentodan bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Zira bu şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yoktur. Ha Parlamentodan çıkmadı, o zaman benim tavsiyem şu: Aynen nasıl Pazar günü halk oylamasına gidiyorsak, bununla ilgili de bir halk oylamasına gideriz, millete gideriz, millet kararını versin. Ha George ne der, Hans ne der, Helga ne der, benim derdim bu değil. Ahmet ne der, Hasan ne der, Ayşe ne der, Fatma ne der, Allah ne der, ben buna bakarım. Zira mazlumların ahı yerde kalmayacak, bu adımı atacağız, kararlı bir şekilde atacağız ve hak yerini bulacak.”

DEAŞ terör canlarına kıydığı insanların neredeyse tamamının Müslüman olduğuna, İslam, medeniyet, tarih, kültür adına ne varsa onları da yok etmeye çalıştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde şehit ettiği 249 kişinin tamamının bu ülkenin evladı olduğunu hatırlattı ve “Sözüm ona birbiriyle çatışan, görünüşte birbirinin düşmanı olan bu örgütlerin hedeflerinin aynı olması tesadüf olabilir mi? Her 3 terör örgütünün de namlusunu bize doğrultması sadece tevafuk mudur? Elbette değildir. Bu örgütlerin ismi, iddiaları farklı olsa da, hedefleri Türkiye’dir, bu millettir. Bu hainleri üzerimize salanların hedefi, Türkiye’den ve aziz milletimizden 1071’in, 1453’ün, 1915’in, 1923’ün hesabının sorulmasıdır” şeklinde konuştu.

“15 TEMMUZ, FETÖ ELİYLE VATANIMIZI İŞGAL TEŞEBBÜSÜDÜR”

FETÖ denen ihanet çetesinin saldırılarını bu süreçten ayrı görenlerin yanıldıklarını bilmeleri gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “40 yıldır beslenip büyütülen FETÖ, Gezi olaylarının başarısız olmasından sonra Pesilvanya’nın yularını ellerinde tutanlar tarafından sahaya sürülmüştür. Örgüt önce 17-25 Aralık’ta yargı ve emniyetteki militanları aracılığıyla darbe teşebbüsünde bulunmuştur. Bu girişim 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde bizzat milletimiz tarafından sandıkta akamete uğratılmıştır. Bu kez örgüt 15 Temmuz gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki unsurları harekete geçirmiştir. O gece yaşananlar sadece kalleş bir darbe girişimi değildir, aynı zamanda FETÖ eliyle vatanımızı işgal teşebbüsüdür” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit ve gazi yakınlarına hitaben yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sizler o meşum gecenin en yakın şahitlerisiniz, asker elbisesi giymiş teröristlerin o gece milletimizin üzerine nasıl bir pervasızlıkla, nasıl bir gözü dönmüşlükle saldırdıklarını çok iyi biliyorsunuz. Bunlar, üstat Necip Fazıl Kısakürek’in veciz ifadesiyle, ‘vecdsiz, çilesiz, hikmetsiz din suikastçısıdır’, böyle bir güruhtur. Bu güruh tarafından tam 249 kardeşimiz hunharca şehit edilmiş, 2193 vatandaşımız da yaralanmış, gazi olmuştur. Hainlerin birbirleri arasında yaptıkları yazışmalar, bu katil sürüsünün ruh halini açıkça ortaya koyuyor. ‘Vurun, öldürün, acımayın, üzerine sıkın, her şey serbest’ emirlerinin o gece havada uçuştuğunu görüyoruz. Yok ettiklerini sandıkları görüntüler birer birer ortaya çıkıyor ve ihanetlerinin boyutu ifşa oluyor. Kardeşlerim, her şey bu kadar açık netken, maalesef ana muhalefetin başındaki zat, o gece yaşananlara ‘kontrollü darbe’ diyor. Aslında o geceki hadiselerin bal gibi darbe teşebbüsü olduğunu kendisi de biliyor.”

“KILIÇDAROĞLU UTANMADAN, SIKILMADAN 15 TEMMUZ ‘KONTROLLÜ DARBE’ DİYE İFTİRA ATIYOR”

Türkiye’nin pek çok yerinde insanların ellerinde sadece bayrakla darbecilere direndiği, 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün üzerinde tankların vatandaşlara ateş ettiği ve üzerlerine sürüldüğü vakitlerde ana muhalefet liderinin İstanbul Havalimanındaki tankların arasından rahatça geçip kendini Bakırköy’e atabildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “12 dakika kiminle telefonla görüştün ey Kılıçdaroğlu, açıkla bakalım. Demek darbecilerin radarları Kılıçdaroğlu’nu algılamıyor. Yaptıkları ortadayken hicap duyup milletten özür dilemek yerine, utanmadan, sıkılmadan ‘15 Temmuz kontrollü darbe’ diye iftira atıyor. İnsanda biraz haya olur, edep olur, madem direniş göstermedin, bari o gece canlarını ortaya koyanlara saygı duy. Madem sözünün eri olamadın, bari o gece tankların üstüne çıkan kahramanları iftiralarınla incitme” ifadelerine yer verdi.

‘Mert direnir, namert kaçar’ sözüne atıfta bulunarak, darbecilere direnmenin herkesin harcı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu zatın asıl karın ağrısını çok iyi biliyoruz. Bu zat oturduğu kontrollü koltuğun diyetini ödüyor. Bu zat o gece darbecilere verdiği sözü yerine getiriyor. Bunun için FETÖ’nun avukatlığını, borazanlığını, gönüllü sözcülüğünü yapıyor. Emin olun, dile getirdiği iddiaların hiçbiri kendine ait değil. Bunların tamamı 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan FETÖ’nün paçayı kurtarmak için servis ettiği iftiralar. Pensilvanya senaryoyu yazıyor, ana muhalefet partisi sahneliyor. Pensilvanya emrediyor, bunlar anında uyguluyor. Gazi Mustafa Kemal bunları görse, kurucusu olduğu partinin Pensilvanya’nın partisine dönüşmesine herhalde çok üzülürdü” dedi.

“16 NİSAN’DA DARBECİ ZİHNİYETLE HESAPLAŞACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “16 Nisan’da gerçekleşecek halk oylaması bu açıdan çok önemli. İnşallah 16 Nisan’da sadece ülkemizdeki yönetim sistemini değiştirmeyeceğiz. Aynı zamanda darbeci zihniyetle de hesaplaşacağız. Bu hesaplaşmaya var mıyız? 27 Mayıs’la hesaplaşacağız, 12 Eylül’le hesaplaşacağız, 28 Şubat’la hesaplaşacağız, bunlara var mıyız? Hepsinden önemlisi, 15 Temmuz ihanetiyle hesaplaşacağız, buna var mıyız? Bütün bu tahribatların izini inşallah silerken, aynı zamanda her 10 yılda bir darbelere zemin hazırlayan köhne yapıyı da tedavülden kaldıracağız. 18 Nisan bu ülkede kaostan, krizden, darbeden beslenenlere vurulan en büyük şamar olacak. 16 Nisan Türkiye’de kalıcı istikrarın müjdecisi olacak. 16 Nisan, şehitlerimizin uğruna canlarını verdiği mücadeleyi zaferle taçlandırmanın adı olacak. 16 Nisan yeni ve büyük Türkiye’nin müjdecisi olacak. Mevlana Hazretleri, ‘Güneş herkesin üzerine eşit doğar. Ama gül başka, leş başka kokar’ diyor. İnşallah 16 Nisan Türkiye’nin üzerine doğan aydınlık bir günün müjdecisi olurken, tüm terör örgütlerinin de defterinin dürüldüğü gün olacak.”

Türkiye’nin siyasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olacağını söylediği 16 Nisan halk oylamasında şehit yakınlarından, gazilerden ve gazi yakınlarından çok güçlü bir destek beklediğini belirten ve verecekleri ‘evet’ oylarıyla darbecilere ve cuntacıların avukatlarına hak ettikleri cevabı vereceklerine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi buradan öyle bir ses verelim ki Kandil’deki terör ağaları duysun. Buradan öyle bir haykıralım ki Pensilvanya şarlatanının ödü patlasın. Öyle bir coşkuyla söyleyelim ki Türkiye düşmanı çevrelerin elleri ayaklarına dolansın” sözleriyle salondakileri ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ vurgusuna davet etti.

Konuşmasının sonunda 16 Nisan halk oylamasının milletin geleceğine yeni bir milat olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “Şehitlerimize Rabbimden tekrar rahmet diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. ‘Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya / Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya” diyerek yola devam edeceğiz.”

CEVAP VER